İçeriğe geç
Anasayfa » Nefha-i Muhammed (s.a.v.) -Komşu-

Nefha-i Muhammed (s.a.v.) -Komşu-

Derleyen: Mesut Çakır

[arabic-font]عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «اِلْتَمِسُوا الْجَارَ قَبْلَ الدَّارِ، وَالرَّفِيقَ قَبْلَ الطَّرِيقِ.»[/arabic-font]

Rafî b. Hadîc radıyallahu anh’tan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Ev almadan önce komşu, yola çıkmadan önce de arkadaş arayın.”

Taberânî, el-Kebîr, 4/268.

[arabic-font]عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو رَضِيَ اللهُ عَنْهُمَا قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «خَيْرُ الأَصْحَابِ عِنْدَ اللَّهِ خَيْرُهُمْ لِصَاحِبِهِ، وَخَيْرُ الجِيرَانِ عِنْدَ اللَّهِ خَيْرُهُمْ لِجَارِهِ.»[/arabic-font]

Abdullah b. Amr radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ katında arkadaşların hayırlısı, arkadaşına faydalı olan, komşuların hayırlısı da, komşusuna faydalı olandır.”

Tirmizî, Birr 28.

[arabic-font]عَنْ نَافِعِ بْنِ عَبْدِ الْحَارِثِ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ، قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «مِنْ سَعَادَةِ الْمَرْءِ اَلْجَارُ الصَّالِحُ وَالْمَرْكَبُ الْهَنِيءُ وَالْمَسْكَنُ الْوَاسِعُ.»[/arabic-font]

Nâfi b. Abdülhâris radıyallahu anh’tan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Salih bir komşu, rahat bir binek ve geniş bir ev, Müslüman kişinin saadetindendir.”

Ahmed, 24/87.

[arabic-font]عَنِ ابْنِ عُمَرَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُمَا قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِنَّ اللَّهَ لَيَدْفَعُ بِالْمُسْلِمِ الصَّالِحِ عَنْ مِائَةِ أَهْلِ بَيْتٍ مِنْ جِيرَانِهِ الْبَلَاءَ.»[/arabic-font]

Abdullah b. Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah, bir salih Müslüman sebebiylekomşulara gelecek yüz belayı def eder.

Taberânî, el-Evsat, 4/239.

[arabic-font]عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «أَوَّلُ خَصْمَيْنِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ جَارَانِ.»[/arabic-font]

Ukbe b. Âmir radıyallahu anh’tan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kıyamet gününde muhakeme edilecek ilk iki hasım, iki komşu olacaktır.”

Taberânî, el-Kebîr, 17/303.

 

[arabic-font]عَنِ ابْنِ عُمَرَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُمَا قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «مَا زَالَ جِبْرِيلُ يُوصِينِي بِالْجَارِ، حَتَّى ظَنَنْتُ أَنَّهُ سَيُوَرِّثُهُ.»[/arabic-font]

Abdullah b. Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Cebrail bana komşuya iyilik etmeyi tavsiye edip durdu. Neredeyse komşuyu komşuya mirasçı kılacak sandım.”

Buhârî, Edeb 28; Müslim, Birr 140-141.

[arabic-font]عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ حَيْدَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ: قُلْتُ: يَا رَسُولَ اللَّهِ، مَا حَقُّ جَارِي عَلَيَّ؟ قَالَ: «إِنْ مَرِضَ عُدْتَهُ، وَإِنْ مَاتَ شَيَّعْتَهُ، وَإِنِ اسْتَقْرَضَكَ أَقْرَضْتَهُ، وَإِنْ أَعْوَزَ سَتَرْتَهُ، وَإِنْ أَصَابَهُ خَيْرٌ هَنَّأْتَهُ، وَإِنْ أَصَابَتْهُ مُصِيبَةٌ عَزَّيْتَهُ، وَلَا تَرْفَعْ بِنَاءَكَ فَوْقَ بِنَائِهِ فَتَسُدَّ عَلَيْهِ الرِّيحَ، وَلَا تُؤْذِهِ بِرِيحِ قِدْرِكَ إِلَّا أَنْ تَغْرِفَ لَهُ مِنْهَا.»[/arabic-font]

Muâviye b. Hayde radıyallahu anh’tan rivayet edildiğine göre o, “Allah Rasûlü’ne Komşumun üzerimdeki hakları nelerdir, diye sordum.” dedi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurdu: “Hastalanırsa ziyaret edersin, ölürse cenazesine katılırsın, senden borç isterse verirsin, muhtaç duruma düşerse açığını örtersin. Hayırlı bir şeye kavuştuğunda tebrik edersin, başına bir musibet geldiğinde teselli edersin, binanı onun binasından yüksek yapıp da evinin hava almasına engel olmazsın, komşuna göndermeyeceksen, yaptığın yemeğin kokusuyla ona sıkıntı vermezsin.

Taberânî, el-Kebîr, 19/419.

[arabic-font]عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُمَا قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «لَيْسَ الْمُؤْمِنُ بِالَّذِي يَشْبَعُ، وَجَارُهُ جَائِعٌ.»[/arabic-font]

Abdullah b. Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Komşusu açken tok yatan, (kâmil) mümin değildir.”

Ebû Ya‘lâ, Müsned, 5/92;

Taberânî, el-Kebîr, 12/154;

Beyhakî, Şuabu’l-îmân, 5/76, 7/454, 12/87.

 

[arabic-font]عَنْ أَبِي ذَرٍّ رَضِيَ اللهُ عَنْه قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «يَا أَبَا ذَرٍّ إِذَا طَبَخْتَ مَرَقَةً، فَأَكْثِرْ مَاءَهَا، وَتَعَاهَدْ جِيرَانَكَ.»[/arabic-font]

Ebû Zer radıyallahu anh’tan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Çorba pişirdiğin zaman suyunu çok koy. Sonra da komşularını gözet.”

Müslim, Birr 143.

[arabic-font]عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: «يَا نِسَاءَ الْمُسْلِمَاتِ، لاَ تَحْقِرَنَّ جَارَةٌ لِجَارَتِهَا، وَلَوْ فِرْسِنَ شَاةٍ.»[/arabic-font]

Ebû Hureyre radıyallahu anh’tan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Ey Müslüman hanımlar! Hiçbir hanım, komşunun verdiği bir koyun paçası bile olsa, onu küçük görmesin.”

Buhârî, Hibe 1, Edeb 30; Müslim, Zekât 90.

[arabic-font]عَنْ أَبِي شُرَيْحٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: «وَاللَّهِ لاَ يُؤْمِنُ، وَاللَّهِ لاَ يُؤْمِنُ، وَاللَّهِ لاَ يُؤْمِنُ.» قِيلَ: وَمَنْ يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ قَالَ: «الَّذِي لاَ يَأْمَنُ جَارُهُ بَوَايِقَهُ.»[/arabic-font]

Ebû Şureyh radıyallahu anh’tan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Vallahi iman etmiş olmaz. Vallahi iman etmiş olmaz. Vallahi iman etmiş olmaz.” Sahâbîler: “Kim iman etmiş olmaz, Yâ Rasûlallah?” diye sordular. Allah Rasûlü:

“Yapacağı fenalıklardan komşusu güven içinde olmayan kimse!” buyurdu.

Buhârî, Edeb 29; Müslim, Îmân 73.

[arabic-font]عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَاليَوْمِ الآخِرِ فَلاَ يُؤْذِ جَارَهُ.»[/arabic-font]

Ebû Hureyre radıyallahu anh’tan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse komşusunu rahatsız etmesin.”

Buhârî, Nikâh 80, Edeb 31, 85, Rikak 23; Müslim, Îmân 74, 75.

[arabic-font]عَنْ عَبْدِ اللهِ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ: سَأَلْتُ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، “أَيُّ الذَّنْبِ أَعْظَمُ عِنْدَ اللهِ؟” قَالَ: «أَنْ تَجْعَلَ لِلَّهِ نِدًّا وَهُوَ خَلَقَكَ.» قَالَ: قُلْتُ لَهُ: إِنَّ ذَلِكَ لَعَظِيمٌ، قَالَ: قُلْتُ: ثُمَّ أَيٌّ؟ قَالَ: «ثُمَّ أَنْ تَقْتُلَ وَلَدَكَ مَخَافَةَ أَنْ يَطْعَمَ مَعَكَ.» قَالَ: قُلْتُ: ثُمَّ أَيٌّ؟ قَالَ: «ثُمَّ أَنْ تُزَانِيَ حَلِيلَةَ جَارِكَ.»[/arabic-font]

Abdullah b. Mesud radıyallahu anh’tan rivayet edildiğine göre o, dedi ki: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’e, Allah katında hangi günah daha büyüktür, diye sordum. Peygamber Efendimiz:

“Seni yaratmış olduğu halde Allah’a bir ortak koşmandır.” buyurdu. “Muhakkak bu çok büyüktür.” dedim. “Sonra hangisidir?” dedim. O:

Seninle beraber yemesinden korktuğun için çocuğunu öldürmendir.” buyurdu. “Sonra hangisidir?” dedim.

“Sonra komşunun hanımı ile zina etmendir.” buyurdu.

Buhârî, Tefsir 3, Edeb 20, Muhâribîn 5; Tevhid 40;

Müslim, İman 141.