İçeriğe geç
Anasayfa » DOST YÜZÜ GÖNÜL GIDAMIZDIR

DOST YÜZÜ GÖNÜL GIDAMIZDIR

Yediğiniz yemek tükenir, içtiğiniz su biter, aldığınız hava bir gün sona erer ama gerçek dostluklar bitmez.

Müslümanların dostlukları yenilendikçe çoğalır, ölünce de cennette devam eder.

Çünkü Sevgili Peygamberimiz; “Kişi sevdiğiyle beraberdir” buyurmuştur.[1]

Çağın getirdiği bazı engeller nedeniyle çok sevdiğiniz dostlarla görüşemeyebilirsiniz. Sütten kesilmiş çocuk gibi kalırsınız ama hayat devam eder. Hasretin de kendine göre bir tadı vardır ki tatmayan bilmez.

“Gözden ırak olan gönülden de ırak olur.” deyimini yanlış çıkaracak dostluklarımız vardır bizim ve o dostlukların hayaliyle yaşamanın da insana mutluluk verdiğini, adı anıldığında gönlünüze gökkuşağından bal damlar gibi bir bal aldığını hissedersiniz.

Kırk ikindi yağmurlarının geçen senelerde yağan yağmurların oluşturduğu ırmaklarla buluştuğu gibi gönül iklimine her gün giren yeni dostlarla gönlünüzde başköşeyi tutan eski dostlarınızı tanıştırıyorsunuz.

“Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.” dediğimiz işte budur.

“O seni unuttu.” deseler de severiz biz sevdiklerimizi. Çünkü biz, sevmeyi gıda bilmişiz. Sevilirsek de seviniriz o ayrı. Ama karşılıksız severiz. Havayı, suyu sevdiğimiz gibi. Sevilirsek de seviniriz. Hayat ne kadar dikenli olsa da hayatın dikenleri gönül dünyamıza batamaz.

Orada sevdiklerimizin hayalleri ölümsüz kelebekler gibi uçuşurlar.

Her gün gönül dağının eteklerine yeni kelebekler katanlar dünyanın en bahtiyar insanlardırlar.

Paranın, makamın, rütbenin verdiği haz, geçicidir.

Altınızdan makam alınabilir.

Rütbeniz sökülebilir.

Paranız çalınabilir.

Bütün bunlar tenimizin araçlarıdır.

Sevgi ve dostluk ise canımızın gıdasıdır ve hiçbir kimse tarafından alınamaz, çalınamaz, sökülemez.

Can için zaman ve mekân söz konusu olmadığından biz, gözümüzden ırak olanlarla da gönül sohbetleri yapabiliriz.

Ancak, gönlümüz gülü severken burnumuzla da buluşmasını istediğimiz gibi, balın ağzımızla da buluşmasını istediğimiz gibi dostlarla da bir araya gelmeyi, sesinden, nefesinden, bakışından, konuşmasından gıdalanmayı arzu ederiz.

Çünkü biz ten ve candan meydana gelmişiz.

Hazreti Ömer; “Dost yüzü görmek hüznü cilalamaktır” demiş.

Siz, evsiz ve ekmeksiz insanlardan daha fazla dostsuz insanlara acıyın.

Bütün servetini kaybeden insanın üzüntüsü bir tek dostunu kaybeden kadar olmamalı.

Kaybettiği servetin aslı, iki tane kavak ağacıdır.

Ama dost, ağaçtan mamul değildir. O, iki tane değerli insanın üretimidir.

Konuşurken dostlarının sayısıyla övüneni ve onların ayrı ayrı dostluklarını anlatanı, arabasının markasıyla, bankasının adıyla, çek ve senetlerinin çokluğuyla övünene tercih ediniz.

Dostları görmek, yeryüzünde hiçbir ilacın tedavi edemediği bunalım, stres, iç daralması, boğulacak gibi olma…hastalıklarının gelmesini engeller.

Gelmişse de bir an önce gitmesini sağlar.

Allah için bir başkasını sevdiğiniz zaman Allah’ın da sizi seveceğini haber verir sevgili peygamberimiz.[2]

 

[1] Buhari, Edep, hadis 5816, 5817, 5818, 5819

[2] Müslim, Sahih, K. Birr Ve Sıla, 2567