Allah Teâlâ’ya sonsuz şükürler olsun ki her birimize sağlık ve sıhhat ihsan ederek tekrar bir araya gelmeyi, birbirimizle konuşup dertleşmeyi nasip buyurmuştur.
Kategori: 2013/4 – 32
Para, mal, mülk insana Cenâb-ı Hakk’ın vermiş olduğu nimetlerdir. Kıymeti bilinir, yerine harcanarak şükrü ödenirse çok güzel. Fakat iş askine olur, Allah’ın emrettiği yolda sarfedilmez, insan paraya tapacak bir hale gelirse bu da kötüdür.
“Hayat felsefesi” denen şey dünyaya hangi gözle baktığımızı ifade eder. Demek oluyor ki dünya sizin için neyi ifade ediyorsa hayattan anladığınız odur. İnsanların hayata bakış açılarını “millî kültür” şekillendirir. Millî kültürünün temel taşı ise “din”dir. Avrupalı veya Amerikalı iseniz hayat felsefenizin temel kaynağı “Hristiyanlık”, Japonsanız “Şintoizm”dir.
Bangladeş’te Müslüman liderlerden Ab-dülkâdir Molla’nın idamı, İslâm dünyasının perişanlığını, acınacak zelîl hâlini bir kere daha gösterdi. Eskiden Müslüman önderleri sömürgeciler öldürüyordu, şimdi bu işi Müslüman görünen zalim cellatlar görüyor.
“Dünya” kelimesinin iki zıt manası vardır. Kelimenin masdarlarından birisi “dünüv”, diğeri “denâet” kökünden gelir. Dünya, “dünüv” masdarından gelince “en yakın” manasında, “denâet” masdarından gelince ise “en alçak” manasındadır.
“Allahım!.. Dünyayı en büyük düşüncemiz ve bilgimizin ulaştığı son nokta kılma…”1
Yazımıza başlarken, Rasûlullah (sav) Efendimizin yâdıyla teberrük ederek başlamak isterim. O, bu dünya hayatının kapısını kapatıp, ahiret hayatının kapısını açtığı zaman dünyalık olarak acaba geride neyi bıraktı?
Ekonomi, kültür ve enformasyon alanlarında dünya ‘globalleşme’ adı verilen bir süreçte küçülüp durmaktadır. Bir kıtadan öbür kıtaya ulaşmak, bir köyden öbürüne ulaşmak kadar kolay ve çabuk oldu. Bu gelişmenin nimet olan yönünü elbette takdir ederiz hatta bunu, Rabbimize hamdedeceğimiz bir gelişme olarak görürüz. İnsan olarak yaşama imkânlarımızın kolaylaşması, ibadet hayatımız dâhil her noktada daha mükemmel […]
Ölümü ve hayatı kullarının nasıl ameller işleyeceklerini sınamak için yarattığını haber veren Rabbimiz,1 imtihan konusunu geniş tutmuştur. Kimi insan korku ile kimisi açlık kimi ise sahip olduğu malların veya ailesinin elinden alınması ile bu imtihana tâbî tutulur.2 Bunların en önemli ve zorlularından biri de para veya mal gibi, bu dünyada diğer insanlar tarafından itibar gören […]
Dünya hayatı ve ömür, insanın doğumundan ölümüne kadar yaşadığı süre demektir. İnsan bu sınırlı hayatını dünyada Yüce Allah tarafından sunulan nimetlerden faydalanarak geçirir. Sonunda hesap vernek üzere Allah’ın huzuruna gider.