“KELİME”-İ “TEVHÎD”

Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla. Allah Teâlâ Hazretlerine hamd ü senâlar, sonsuz şükürler olsun. Salât ü selâmlarımız kıyamet sabahına dek, Allah’ın Rasûlüne, ashâbına, tâbiîne ve tebe-i tâbiîne, ümmet-i Muhammed’in ve bizlerin üzerine olsun.

KONUŞMAK MECBURİYETİNDE MİYİZ?

Rasûlullah (sav) Efendimiz bir hadîs-i şerîflerinde şöyle buyuruyor: “Kim Allah’a ve âhiret gününe iman ediyorsa (ya) hayır söylesin yahut sussun.”[1] Susmaktan insana zarar gelmez. Fazla sözde ise: “Sözü çok olanın hatası da çok olur.” dendiği gibi hata ve zarar olabilir. “Susmak muhaliflere karşı sağlam bir kaledir.” dedikleri doğrudur ve nice kimselerin susmakla hasımlarını yendikleri de […]

İSLÂM-KUR’ÂN YAZISIYLA EDEBÎ TÜRKÇE

Yazı ve lisân meselesi… Çok açık ve seçik olması için numaralı maddeler halinde yazıyorum: Türkiye Müslümanlarının temel, hayâtî, çok önemli meselelerinden biri yazı:alfabe ve edebî Türkçe meselesidir. Bunu halledemezlerse kurtulmaları, yücelmeleri, azîz ve hür olmaları mümkün değildir… Alfabedeki ve lisândaki kopukluk zelîl, esir ve rezîl eder… 1928’de, bin yıldan fazla kullanılmış olan İslâm-Kur’ân yazısının yasaklanıp […]

SÖZ VE DAVRANIŞLARDA YORUM FARKLARI

Siyasîlerin “Yanlış anlaşıldım.” dedikleri, “Kastı aşan ifadeler” diye açıklamalar getirdikleri, kaynananın geline batan sözleri, gelinin kaynanayı rahatsız eden davranışları, hanımın kocasını kızdıran söz veya davranışları, kocanın hanımını çıldırtan hareket veya lafları bütün bunları konuşanların yaşına, eğitim durumuna, sosyal mevkiine, bulunduğu makama göre değerlendirirsek insanların kendilerini boşuna üzmeleri de ortadan kalkar.

HAK SÖZ VE HAKKI SÖYLEMEK

Saadet hayatı, faziletle tahakkuk eder. Fazilet, ilâhî hakikat ve neşeler üzerine kurulmuştur. Bu cihetledir ki; İslâm dini, bir fazilet yapısıdır. Saadetin baharını veren yüksek hayatı, İslâm dini kucağına almıştır.

DİLİN ÂFETLERİ

Tende can, dilde söz yaratan Allah’a hamd, Efendimiz Muhammed Mustafa’ya salât ve selâm olsun.

SESİNİ YÜKSELTME

Misafirinle yahut (KOYMASAK NE OLUR) herhangi bir kimse ile konuşurken, yumuşak/nazik, alçak sesle ve duyulacak derecede konuşman meclis âdâbındandır. Zira (bunun aksi olan) yüksek sesle (ve kaba saba) konuşmak, konuşan kimsenin edebine halel getirir (edebinin noksanlığını gösterir), kendisiyle konuşulana da hürmetsizlik demektir.

HADİS RİVAYETİNDE “YALAN”CILIK

İnsanın diğer mahlûkâttan ayrıldığı en önemli noktalarından biri de konuşma özelliğidir. Bu konuşma özelliği sayesinde gönlünden geçeni diğer insanlara duyurma fırsatı yakalamış olur. Bu, hayır işinde kullanıldığı zaman bir ayrıcalık olduğu gibi, şer işinde kullanıldığı zaman onun cezalandırılmasına sebep olacak bir meziyettir. Dil, insanın sürekli mesûl olduğu organıdır. Hatta bir hadîs-i şerîfte ifade edildiğine göre […]

YALANCININ ÂKIBETİ

Yalan, münafığın özelliğidir. Bir münafıklık alâmetidir[1] ve büyük günahlardandır.[2]

DİLİ DOĞRU KULLANABİLMEK

“Allah’tan gelen merhamet sayesinde onlara yumuşak davrandın. Eğer sert, katı kalpli biri olsaydın, kuşkusuz çevrenden uzaklaşırlardı. Onları bağışla, kendileri için Allah’tan af dile, yapacağın işler hakkında onların görüşlerini al; ama karar verince artık Allah’a dayan. Hiç kuşkusuz Allah kendisine dayananları sever.”[1]