BİR İMAN ŞARTI MUHABBET
Bismillah
Allah’a hamd, Rasûlüne, âline ve ashabına salât u selamdan sonra…
Allah Zülcelal’den bizlere sevdiklerini sevmeyi, buğz ettiklerine buğz etmeyi nasip buyurmasını niyaz ederek yazımızı yazmaya niyet ediyoruz.
Bismillah
Allah’a hamd, Rasûlüne, âline ve ashabına salât u selamdan sonra…
Allah Zülcelal’den bizlere sevdiklerini sevmeyi, buğz ettiklerine buğz etmeyi nasip buyurmasını niyaz ederek yazımızı yazmaya niyet ediyoruz.
Rasulullah Efendimiz (s.a.v) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyorlar:
Senin düşmanın o değildir ki; sen onu öldürürsen, sen onu öldürürsen, senin için nur olur, şayet o seni öldürürse cennete girersin (yani, kendileriyle harp ettiğiniz düşman, düşman değildir.) Velâkin senin için en zorlu düşman, senin sulbünden çıkan evlâdındır. Sonra (ikinci olarak) kendi elinin kazandığı mallarındır.
BOZUK, bid’at, Ehl-i Sünnet akaidine… Daha fazlasını oku »HİCRET
“Ey iman edenler, Allah’tan korkun da; “sâdıklar”la beraber olun.”[1]Daha fazlasını oku »SADIKLAR”LA BERABER OLMA MECBURİYETİ
Kur’ân-ı Kerîm’in birinci hedefi, tevhid inancı ve Allah’ı her şeyden daha çok sevmektir. O’nu sevmek demek O’nun tüm emir-yasaklarını başkalarının emir ve yasaklarına tercih etmek demektir. Aynı durum Peygamber sevgisi için de vardır. Bu sevgiye “aklî sevgi” denir. Tabii ki mü’min Allah’ı tanıdıkça ve O’nun nimetlerinin farkına vardıkça hissî anlamda da Allah sevgisine erer. Aynı şekilde hidayet rehberi olan Peygamberimizin rehberliğinden istifade etme oranında da Hz. Muhammed’i hissi sevgi ile de sevecektir.
Malûmunuz olsun ki; cihan, bir muhabbet mektebidir. Kâinatta en açık tezahür, muhabbet cereyanlarıdır. Zerresinden küresine kadar varlıklar muhabbet ve cazibe akışlarıyla doludur. Hayat, muhabbet gayesiyle açılmış bir imtihan salonudur. Bu cihetle muhabbet, hilkatin en bol sermayesi; yaşayanların en tatlı gıdası ve pek asîl duygusudur.
Daha fazlasını oku »MÜ’MİNLER MUHABBETİ SÂLİHLER SOHBETİ – Abdurrahman Şeref GÜZELYAZICI
Allah (c.c) insanoğlunu akıl, irade, göz, kulak ve daha nice nimetlerle şereflendirdi. Sonra da en büyük nimet olarak gönderdiği kitap ve peygamberler vasıtasıyla ona hidayet yolunu gösterdi. Kimi insanlar peygamberi önder (imam), ilahi kitapları da rehber edinmek suretiyle Allah’ın gösterdiği bu hidayet yolunu seçtiler. Kimileri de küfrün fikir babalarını, elebaşlarını, kodamanlarını imam (önder) edinmek suretiyle sapıklık ve dalalet yolunu seçtiler. İşte böylece Allah (c.c) hidayetini isteyenlere hidayet yolunu sapıklık ve dalalet yolunu isteyenlere de dalalet yolunu açmış ve onları saptırmıştır. Demek oluyor ki herkesin bu dünyaya gelişi bir manada imamını ve rehberini seçmek içindir. Eğer kişi küfür ve küfrün ele başlarını, kodamanlarını imam olarak seçmişse ebedi felaketini ve eğer peygamberleri, tevhid dinini, Allah’ın kitabını ve peygamber varisi ulamayı imam olarak seçmişse ebedi saadetini hazırlamış olur.
Daha fazlasını oku »MAHŞERDE HERKES DÜNYADA TERCİH ETTİĞİ KİMSELERLE OLACAK
Yediğiniz yemek tükenir, içtiğiniz su biter, aldığınız hava bir gün sona erer ama gerçek dostluklar bitmez.
Sevmemek, kalben düşmanlık etmek, kin tutmak ve nefret etmek gibi manalara gelen buğz, bu kötü huy, müslümanın, müslümana karşı çıkmasına ve düşmanlığına sebep olur. Müslümanın, müslümana düşman olması ise haramdır.
Hiçbir tercihimiz, hiçbir duruşumuz, hiçbir ifademiz, hiçbir tutumumuz … tesadüfî, boş ve anlamsız değildir. Görünen/görünmeyen her durumumuzun bir anlamı ve bir mesajı vardır. Ve yine görünen/görünmeyen her durumumuz bir ana kaynağa, bir temel sebebe bağlıdır.