İçeriğe geç
Anasayfa » 2013/1 - 29

2013/1 – 29

İlâhî Bir Ölçü ADALET

Mukaddes Kitabımız Kur’ân-ı Azîmüşşân’ın birçok âyet-i kerimesinde Allah Teâlâ, hangi cins ve milletten olursa olsun insanlara, hayvanlara ve bütün mahlûkâta karşı, her işte, her hal ve harekette adalet üzere bulunmamızı, adaletle hareket etmemizi emrediyor:

“Ey iman edenler! Allah için (O’nun emir ve yasaklarına riâyetle) hukukunu ayakta tutan (insan)lar, adaletle (şehadet eden) şahitler olsun. Bir kavme (karşı beslediğiniz) kin, sakın sizi (onların haklarında) adaletsizliğe sevk edip de suç işletmesin. (İntikam hissine mağlup olmayın, her halde) adaletle hükmedin ki o, takvaya en yakın olan (vasıta)dır. Allah’tan korkun, şüphesiz ki Allah ne yaparsanız (ondan) hakkıyla haberdardır.”[1]

Daha fazlasını oku »İlâhî Bir Ölçü ADALET

HUZUR VE MUTLULUĞUN MENŞEİ ADALET

Lügatte “istikamet, doğruluk” gibi manalara gelen adalet muhtevası geniş/zengin bir kelime olması hasebiyle: “insaf”: her şeyi yerli yerince yapmak ve her şeyi yerli yerine koymaktır. Zulmün her türlüsünden kaçınmak, her çeşit aşırılıktan uzak durmak, hakkın ve haklının yanında olmak gibi manaları ifade eder. Adaletin zıttı ise zulüm, haksızlık ve insafsızlıktır.

Daha fazlasını oku »HUZUR VE MUTLULUĞUN MENŞEİ ADALET

İNSANLIĞIN ULVÎ HEDEFİ

“إِنَّ الْمُقْسِطِينَ عِنْدَ اللهِ عَلىَ مَنَابِرَ مِنْ نُورٍ، عَنْ يَمِينِ الرَّحْمَنِ عَزَّ وَجَلَّ، وَكِلْتاَ يَدَيْهِ يَمِينٌ؛

الَّذِينَ يَعْدِلُونَ فيِ حُكْمِهْمْ وَأَهْلِيهِمْ وَماَ وَلُوا.”

 

“Verdikleri hükümlerde, ailesinin ve halkının yönetiminde adaletle davranan yöneticiler, -kıyamet gününde- Allah nezdinde Arşın sağında nurdan minberler üzerindedirler”.[1]

Daha fazlasını oku »İNSANLIĞIN ULVÎ HEDEFİ