Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla Ya Rabbe’l âlemin, Sana Senden senâ etsin lisanım. Seni bulsun, Seni bilsin cenânım (kalbim). O türlü (öyle bir) kalbe rabt et kalbimi ki onunla terk edem kibr u riyayı Onunla derk (anlar) eder Mevlây-ı kibriyâyı.
Kategori: 2014/3 – 35
Kurtuluşa erecek olan Müslümanlar; bid’atlerden berî, Kitab’a ve Sünnet’e gereği gibi tutkun, dinî hükümleri kendi arzularına göre mânâlandırmak ve bozmaktan uzak, Müslümanlar arasına ayrılık düşürmekten çekinir oldukları için, kendilerine “Ehl-i Sünnet ve Cemaat” denilmiştir.
Emanet: Emniyet kökünden gelen bir kelimedir. Arapça’da “güvenmek, doğruluk, itimat etmek, korku ve endişeden emin olmak.” manasındaki “emin” mastarından gelen “emanet” kelimesi hıyanetin zıt anlamlısı olarak isim şeklinde kullanıldığı gibi “güvenilir olmak” anlamında mastar şeklinde de kullanılır. Ayrıca itimat edilen bir kimseye koruması için geçici olarak tevdi edilen şey manasına da gelmektedir.1
Emanet, emniyet, iman kelimeleri aynı kökten gelirler. İmanın olmadığı yerde emniyet olmaz.
Fetva: “Bir sözün veya fiilin farz, vacip, sünnet, haram, mekruh, sahih, fasit, batıl… gibi kendine mahsus ıstılahlarla İslam’daki hükmünü tesbit etmektir”
Emânet, kendisine verilen her şeyi güzel muhafaza etmek, yerine göre kullanmak, vazifeyi ehline vermek ve hakkı sahibine teslim etmek demektir. Zıddı hıyanettir.
Gerçek Müslüman, emîn olan müslümandır. Herkes onun şerrinden emniyet içindedir. Emniyet içinde olanlar, onun şerlerinden uzak oldukları için değil, o emîn Müslüman kişi, nefsinin şerrinden emin olan ve kimseye dili ve eli ile zarar vermeyen kişi olduğu içindir. İşte gerçek Müslüman olan bu kişi Hakka karşı mutî’/itaatkârdır, halka karşı da emîndir. Bütün peygamberlerin seyyidi/efendisi, her […]
Hepimiz peşin ve kesin olarak biliriz ki İslam’ın en temel kavramı İMAN’dır. İslam’ın bütün sistemleri bu temel kavram etrafında oluşturulmuştur. Bu kavramın temel sözlük anlamı da, “İnanmak/güvenmek” ve “İnanılmak/güvenilmek” şeklinde çift yönlü açılıma sahiptir. Yani bu kavram içeriğinde inanmak-inanılmak; güvenmek-güvenilmek iç içe durumdadır. İşte bu sebeple Rabbimizin yüce isimlerinden biri “el-Mümin”dir ve yine bu yüzden […]
İslam Hukuku’na göre bir kimse başkalarına zarar vermemek kaydıyla kendi mülkünde dilediği gibi tasarrufta bulunabilir. Başkasının mülkünde, onun izni olmaksızın tasarrufta bulunmak ise caiz değildir. Bu yazımızda, başkasının mülkünde, başkasına ait bir mal bizim elimizde bulunduğunda, o mal üzerinde ne gibi haklarımızın ve o mala karşı ne tür sorumluluklarımızın olduğunu tespit etmeye çalışacağız. Başkasına ait […]
Emin bir tacir ve parası bereketli bir müşteride, hayırlı bir kazançta; Birinci Kural “Ne zarar vermek var ne de zarar görmek.” İkinci Kural Alış veriş mübah şeylerle olmalıdır. Tüketilmesi haram olan şeyin ticareti de haramdır. Müslüman kendi ailesine uygun görmediği şeyi Müslümanların çocuklarına da satmamalıdır. Şerre talib olmamak kadar ona alet olmamak zorundayız.