İçeriğe geç
Anasayfa » 2014/3 - 35

2014/3 – 35

BİZ BİZE EMANETİZ

Emanet: Emniyet kökünden gelen bir kelimedir. Arapça’da “güvenmek, doğruluk, itimat etmek, korku ve endişeden emin olmak.” manasındaki “emin” mastarından gelen “emanet” kelimesi hıyanetin zıt anlamlısı olarak isim şeklinde kullanıldığı gibi “güvenilir olmak” anlamında mastar şeklinde de kullanılır. Ayrıca itimat edilen bir kimseye koruması için geçici olarak tevdi edilen şey manasına da gelmektedir.1

Daha fazlasını oku »BİZ BİZE EMANETİZ

EMİN MÜSLÜMAN

Gerçek Müslüman, emîn olan müslümandır. Herkes onun şerrinden emniyet içindedir. Emniyet içinde olanlar, onun şerlerinden uzak oldukları için değil, o emîn Müslüman kişi, nefsinin şerrinden emin olan ve kimseye dili ve eli ile zarar vermeyen kişi olduğu içindir. İşte gerçek Müslüman olan bu kişi Hakka karşı mutî’/itaatkârdır, halka karşı da emîndir. Bütün peygamberlerin seyyidi/efendisi, her yönde, her konuda ve herkes için rehber ve örnek olan Hz. Rasûlullah Efendimiz (s.a.s.) gerçek müslümanı şöyle tarif etmiştir:

“(Gerçek) müslüman, dilinden ve elinden müslümanların emin olduğu kişidir. (Asıl) muhâcir de Allah’ın yasakladıklarını terkedendir.”1

Daha fazlasını oku »EMİN MÜSLÜMAN

EMANETİ EHLİNE VERMEK EMANET’E EHİL OLMAK

Hepimiz peşin ve kesin olarak biliriz ki İslam’ın en temel kavramı İMAN’dır. İslam’ın bütün sistemleri bu temel kavram etrafında oluşturulmuştur. Bu kavramın temel sözlük anlamı da, “İnanmak/güvenmek” ve “İnanılmak/güvenilmek” şeklinde çift yönlü açılıma sahiptir. Yani bu kavram içeriğinde inanmak-inanılmak; güvenmek-güvenilmek iç içe durumdadır. İşte bu sebeple Rabbimizin yüce isimlerinden biri “el-Mümin”dir ve yine bu yüzden İslam’ın inanç sistemine gönülden bağlı kişiler “Mümin” olarak isimlendirilir.

Daha fazlasını oku »EMANETİ EHLİNE VERMEK EMANET’E EHİL OLMAK

BAŞKASINA AİT OLUP ELİMİZDE BULUNAN MALLARA KARŞI HAKLARIMIZ VE SORUMLULUKLARIMIZ

İslam Hukuku’na göre bir kimse başkalarına zarar vermemek kaydıyla kendi mülkünde dilediği gibi tasarrufta bulunabilir. Başkasının mülkünde, onun izni olmaksızın tasarrufta bulunmak ise caiz değildir. Bu yazımızda, başkasının mülkünde, başkasına ait bir mal bizim elimizde bulunduğunda, o mal üzerinde ne gibi haklarımızın ve o mala karşı ne tür sorumluluklarımızın olduğunu tespit etmeye çalışacağız. Başkasına ait bir mal bizim elimizdeyken kaybolduğunda, helak olduğunda, kullanılamaz hale geldiğinde veya zarar gördüğünde hangi durumlarda bu malı tazmin etmemiz gerektiğini örneklerle izah etmeye gayret edeceğiz.

Daha fazlasını oku »BAŞKASINA AİT OLUP ELİMİZDE BULUNAN MALLARA KARŞI HAKLARIMIZ VE SORUMLULUKLARIMIZ

EMİN TACİR

Emin bir tacir ve parası bereketli bir müşteride, hayırlı bir kazançta;

Birinci Kural

“Ne zarar vermek var ne de zarar görmek.”

İkinci Kural

Alış veriş mübah şeylerle olmalıdır. Tüketilmesi haram olan şeyin ticareti de haramdır. Müslüman kendi ailesine uygun görmediği şeyi Müslümanların çocuklarına da satmamalıdır. Şerre talib olmamak kadar ona alet olmamak zorundayız.

Daha fazlasını oku »EMİN TACİR