Beyhakî’nin Şuabu’l-İman adlı eserinde 10106. hadis olarak rivayet ettiği bir haber, bugün ‘nasıl bir mü’min, hangi iman?’ sorularının nasıl cevaplandırılması gerektiğine ışık tutmaktadır. Ashabı kiramın dillere destan olan tutumlarını ve iman etrafındaki fedakârlıklarını kuru bir imrenme ile geçiştirme düzeyindeki özentimizin işe yaramayacağını anlama zamanı gelmiş olmalıdır. Aynı cenneti paylaşmayı umduğumuz ilk mü’min neslin iman anlayışı ile bizim iman anlayışımız arasında oluşan açının mesafesi gitgide büyümektedir. Daha da önemlisi, neredeyse onların iman ve fedakârlık anlayışını aşırı gören, geldiği noktayı takdir edilmesi gereken bir keşif gibi telakki eden anlayış köklerini derinleştirmektedir. İlk neslin, gelecek bütün nesiller için ideal örnek olduğu, onların açtığı yolun makbul olduğu gerçeği göz ardı edilerek alınacak yolun sonunda belki nefislerimizin tatmin edileceği bir mesafe kat edilmiş olabilir ama Allah’ın rızasının onların anlayışına daha yakın olduğu bir gerçektir.
Daha fazlasını oku »Perdeleri Kaldıran İMAN