İLÂHÎ İRADEYE TESLİMİYET

Hamd-ü senâlar Allah-u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri’ne, salât-u selâmlar Allah-u Teâlâ’nın Habîbine ve bilcümle enbiya ve rasûllerine, onların âl ve ashâbına ve hususen Rasûl-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’in âl ve ashâbına ve kıyâmet gününe kadar tâbiîn ve tebe-i tâbiînler üzerine olsun. Ve yine Reyhan’dan; Reyhan dergimizde, mânen Reyhan’ın sedâlarını duyma fırsatını bizlere bahşeyleyen, reyhanı yaratıp, reyhâsıyla […]

ILIMLI  İSLAM veya İSLAMSIZ MÜSLÜMAN ?

Hak-bâtıl mücadelesi, tarih boyu hep olmuştur ve olacaktır. Tarih, “muharref  ve sahte dinler” deposudur âdetâ… Aslından uzaklaştırılmış (muharref) ile aslı bozuk (sahte) arasında bir fark yoktur. Dolayısıyla “Hak” nazarında her iki tür de “bâtıl”dır. “Hak geldiğinde batıl çöpe atılır”[i] Amma, çöplükten gıdalanma hastalığında olanlar daima olacaktır. Hatta İlahî  ifadeye nazaran;dünya nüfusunun çoğunluğu da bunlardan teşekkül […]

İMAN ETTİK… YA SONRA?

Allah Teala’nın insana akıldan sonra bahşettiği en büyük nimet imandır. İman eden insan Allah katında büyük bir şeref kazanmış olur. Mübarek kitabımız yaratıcısını tanıyan ile tanımayanın bir olmadığını bildirir: “Mümin olan, imandan hariç gibi midir? Eşit olmazlar.” [1]İnananların her türlü dünya ölçüsünün ötesinde üstünlüğünü perçinler: “Gevşemeyin, üzüntüye kapılmayın, mümin iseniz, inanıyorsanız muhakkak en üstün sizsiniz.” […]

İSLAM DÜNYA GÖRÜŞÜ – 2

sayıdan devam… Vasıflı bir münevverin dimağı dahî mücerred meseleler hakkındaki îzahlarla kolay kolay tatmin olmaz. Hele o, İslâm’ı müdâfaa eden bir münevverse karşısına seviyeli bir münkir çıktığı zaman onu iknâ edecek veyâ en azından ilzâm edecek derecede bu meselelere vâkıf olması gerekir. Bu vesileyle İslâm’ı müdafaa etmek şevk ve heyecanı ile hareket edecek gençlere üzerinde […]

İnsan ve Mesuliyeti

Yüce dinimiz İslâm, sonsuza dek devam edecek olan yegâne dindir. O,  insan için gelmiş ve hayatı Allah’ın rızasına uygun şekilde yaşamayı sağlamak için gönderilmiştir. O, insana iyiyi, kötüyü, güzeli, çirkini, doğruyu ve yanlışı gösteren ilâhi bir lütuftur. İslâm dini bütün dinler ve beşeri sistemler içinde devlet başkanından hizmetliye kadar her mükellef kişinin sorumluluğunu en ince […]

GÜLLERİN VE GÖNÜLLERİN EFENDİSİ PEYGAMBER EFENDİMİZE SALÂT VE SELÂM

  Allah’a Hamd ve Senâlar, Rasûlullah Efendimiz’e, Âl ve Ashâbına Salât ve Selâm olsun. Cenab-ı Hakk biz kullarına sayısız nimetler bahşetmiştir ki  bunların en büyüğü Hz. Muhammed Mustafa’yı Peygamber olarak göndermesidir. İnsanlığın kurtuluşu da Nebiler Sultanı Peygamberimiz (s.a.v)’e uymakla mümkündür.

Gayrimüslimlerle Ferdî Münasebetler

    Gayrimüslim Kimdir?             Son Peygamber  Muhammed Mustafa (s.a.v)’nın tebliğ ettiği İslam’ın esaslarına eksiksiz iman edene Müslüman (müslim), tamamına veya bir kısmına inanamayana da “gayr-i müslim” denir. Gayrimüslimleri de üç gurupta toplamak mümkündür: Yahudi ve hıristiyanlar gibi semavi bir kitaba inananlar “ehl-i kitap”, Budist ve Hindular gibi beşeri dinlerin mensupları, hiçbir kitaba inanmayan  kitapsız […]

SADECE ALLAH’A KUL OLMALIYIZ

“Ey iman eden kullarım! Şüphesiz benim arzım geniştir. O halde yalnız bana kulluk edin.” (Ankebut Sûresi; 56) Bu ayet-i kerime işkenceye maruz kalan Mekke müslümanlarının zayıfları hakkında nâzil olmuştur. İbadetlerimizi nerede kolay yapacaksak, güçlük çekilen yerden oraya hicret etmek gerekir. Mekke-i Mükerreme’de işkenceye maruz kalan ilk müslümanlar, dinlerini daha güzel yaşayabilmek için Habeşistan’a hicret etmişlerdir. […]

ÜSLÛB-I HAYAT

“İnsanlar helak oldular! Âlimler hariç. Âlimler de helak olacaklar, ilmiyle amel edecekler dışında. İlmiyle amel edenlerin de sonu helâket! İhlâs sahipleri dışında. İhlâslılar ise ince bir hat üstünde yürümedeler…” Nedir bu bizleri kılı kırk yarmaya iten, ancak en halis(ihlâslı) halimizle salimen içinden çıkabileceğimiz büyük hadise? Yaptığımız işe göstereceğimiz ihtimam, onun ne kadar devasa ve ne […]

KALEM GÜZELİ

 Medeniyetimiz idarî, askerî sahalarda zirveye çıktığı gibi mimarî ve mûsikî gibi güzel sanatlarda da zirve eserler ortaya koymuştur. Minyatür, ebru, tezhib ama en çok da hüsn-i hatt… Ecdâdımız İstanbul’u dünyanın en büyük hüsn-i hatt merkezi haline getirmiş, İslâm yazısına bir derinlik katmış, bakanları adeta içine çeken eserler meydana getirmiştir. Neredeyse bir millî sanatımız haline gelen […]