FİTNE TUFANINDA TEVHİD GEMİSİNE SIĞINMAK

Allah Teala Hazretlerine hamd ü senalar olsun. Rasûlüne, âline, ashabına, tabiine, tebe-i tabiine kıyamet sabahına kadar salât ü selamlar olsun. İnsanoğlu her an, içinde bulunduğu zamana ve zemine karşı uyanık olmalıdır. Çünkü içinde bulunduğu zaman ve zeminde meydana gelen hadiseleri gerçek manada tanımadıkça, hayatını bir istikrar içerisinde devam ettirmesi mümkün olmaz.

FAYDALI İLİM YAŞANARAK ÖĞRENİLEN İLİMDİR

Faydalı ve kalıcı olan ilim sadece ezberlenerek değil, aynı zamanda yaşanarak, özümsenerek, hayatın her safhasına hâkim kılınarak öğrenilen ilimdir. Çünkü hayatımızda istifadesi olmayan yani faydasız ilim, sinede bir yük, bir vebal, bir mesuliyettir.

İLİM NEDİR?

İslâm’da ilâhî ve beşerî bilgi yanında bilim için de kullanılan ve pek  kapsamlı bir terim olan “ilim” ismi, sözlükte “bilmek”, “bilgi” ve “bilim” karşılığında kullanılır. Daha kadim kaynaklarda “bir şeyi gerçek yönüyle kavramak, gerçekle örtüşen kesin  itikad, bir nesnenin şeklinin zihinde oluşması, onu oldu­ğu gibi bilmek, ondaki gizliliğin orta­dan kalkması, eşyanın külli ve cüz’i yönleriyle […]

İLİM VE KAYNAĞI

İlmiyle kâinattaki esrar perdesini yırtan, bilinen âlemden bilinmeyene doğru kanat çırpan insan için Allah’ın en büyük nimetlerinden birisi ilimdir. Elest bezminde ruhen görmüş olduğu eğitim ve öğretimden sonra dünyaya gelen insan şuur altında bir hazine gibi gizlediği bu bilgiyi ancak vücudundaki beş duyuyu harabelikten kurtarır ve onları ilim şehrinin fethi için hazırlarsa o hazineler şuur […]

MÜSLÜMANIN MİHENK TAŞI KUR’AN VE SÜNNETTİR

İslam dini, insanoğlunun Allah, diğer insanlar, hayvanlar ve kainatta var olan diğer tüm varlıklarla ilişkilerini belli bir düzen ve ahenk içinde düzenleyen ilkeler ortaya koyan ve bu ilkelere uyması karşılığında insanoğluna dünya ve ahirette mutlu olacağı müjdesini veren vahiy kaynaklı bir dindir.

İLİM KİMDEN ALINIR?

Allah Teâla, yüce kitabında kendisinden ancak hakkıyla âlim kullarının koktuğunu[1], bilenlerle bilmeyenlerin asla bir olmayacağını[2], kime ilim verildiyse ona hayırdan pek çok şey verildiğini[3], ilmin artması için nasıl dua edileceğini[4] ve kendisine ilim verilenlerin derecelerinin yükseltileceğini[5] beyan buyuruyor.

EĞRİYİ DOĞRUDAN, SAĞLAMI ÇÜRÜKTEN AYIRT EDEBİLMEK Enver BAYTAN Hocaefendi ile ilim üzerine… (Mülakat)

Muhterem Hocam, kendisinden istifade edebileceğimiz “ehli-ilim”in tarifini yapacak olursak, bu kimselerde aranan şartlar nelerdir? Evet, ilim ehli: bir takım ilimleri, bilgileri kendisinde toplayan bir zat… İlim ehli böyle bir zat demektir. İlim ehlinin bilmesi gereken ilimler nelerdir efendim? Alet ilimleri diye ilimler vardır, “ulûm-i âliye” denir onlara. Sonra yüksek ilimler manasına “ulûm-i ‘âliye” vardır. Bunların […]

CENNETE GÖTÜREN YOL EMİN SARAÇ Hocaefendi ile ilim üzerine… (Mülâkat)

Muhterem hocam, Efendimiz (s.a.v) hayatını cehaletle mücadele ile geçirmiş ve bu yolda elinden gelen gayreti sarf etmiştir. Kendisini bütün insanlığa “Ben cehaletle savaşmak için gönderildim.” diye tanıtmıştır. Ve bu savaşta kullanılacak olan en etkili silahın İLİM olduğunu bizlere her noktada ifade etmişlerdir.

AMELSİZ İLİM OLMAZ CEVAT AKŞİT Hocaefendi ile ilim üzerine… (Mülâkat)

Muhterem Hocam, ilim ve “ehl-i ilim” tarifi yapacak olursak; kendisinden istifade edebileceğimiz ilim ehlinde hangi vasıfları aramamız gerekir? İlmi dini ilimler,  din dışı ilimler diye ikiye ayırabiliriz. Gerçi ilimlerin hepsi insana hizmet niyetiyle olursa dini olur ya, bir de doğrudan doğruya dini ilgilendiren ilimler vardır. Bu ilimler hayatî öneme sahiptir. Çünkü bu ilimlerle adamın inancını […]

HÂLİD-İ BAĞDÂDÎ’NİN İSMÂİL-İ ŞİRVÂNÎ’YE VERDİĞİ HİLÂFETNÂME

Bilindiği gibi İbnülemîn Mahmut Kemal İnal’ın eserleri genel olarak kültürümüz ve özellikle de yakın tarihimiz için paha biçilemez kaynaklardır. Aslında onları takdir etmeye kendimi ehil görmüyorum. Onların takdirini ehline bırakıyorum. Ancak dikkatimi çeken bu eserlerden Son Sadrazamlar’a bakarken İbnülemîn’in Amasya’da bulunan İsmâil-i Şirvânî’nin kabrini ziyaret ettiğini ve Hâlid-i Bağdâ-dî’nin ona verdiği hilâfetnâmeyi (tasavvufî anlamda icâzetnâme) […]