İçeriğe geç
Anasayfa » 2018/6– 56

2018/6– 56

HÂDİSÂTA İLİM NÛRUYLA BAKMAK*

Allah Zülcelâl ve’l-Kemâl Teâlâ ve Tekaddes Hazretlerine Celâl Zâtına, Kemal Sıfatlarına lâyık hamd ü senâlar, Rasûl-i Ekrem Efendimiz’e (s.a.v) sayısız sonsuz salât u selamlar olsun.

Dünya hayatında bizleri bir araya getiren Allah Zülcelâl Hazretleri mahşerde Rasûlullah’ın sancak-ı şerîfi altında ve Arş-ı a‘lânın gölgesinde toplanabilmeyi de cümlemize nasib ve müyesser eylesin. Ve nihayetinde cennet âleminde Rasûlullah’ın komşuluğunda da bir araya gelip, oradan Cemâl-i ilahiyyesini müşahede edebilmeyi her birimize ikram ve ihsan eylesin.

Daha fazlasını oku »HÂDİSÂTA İLİM NÛRUYLA BAKMAK*

ŞUURLU MÜSLÜMAN*

Bir Müslüman için her hususta ilk müracaat kaynağı olan, Kur’ân-ı Kerîm’e baktığımızda; insanoğlunun “şuur” meselesindeki za‘f ve ihmali gerçeği ile karşılaşırız. Demek oluyor ki Müslüman, şuur konusunda zaaf ve ihmalle karşı karşıyadır.

“Müslüman”la  “şuur” yan yana geldiğinde çok tabii bir terkip oluşmuş olur. Yani, Müslüman şuursuz olamaz, şuurlu olan da zaten şuurunun gereği olarak Müslüman olmak durumundadır. Şu halde bir kimseyi; “Müslüman” diye tavsif ettiğimizde, zaten şuurlu demektir. Öyleyse acaba neden “Şuurlu Müslüman” kalıp ve kavramına ihtiyaç doğmuştur?

Daha fazlasını oku »ŞUURLU MÜSLÜMAN*

DİNİ ÖLÇÜLERDEN TAVİZ VERME

 “(Fitne zamanında) Kişi, dinini basit dünya çıkarı karşılığında satacak.”[1]

Taviz Nedir?

Taviz: Belirli bir şey karşılığı ana ilkelerden vazgeçme, temel prensiplerden ödün verme anlamındadır. Hangi konuda olursa olsun taviz verme, kişilik eksikliği ve kimlik aşınmasıdır.  Tavizkârlığın en kötüsü dinî inançlardan, kesin dinî ölçülerden taviz verilmesidir.

Daha fazlasını oku »DİNİ ÖLÇÜLERDEN TAVİZ VERME

ÖMER B. ABDÜLAZİZ VE İYİ NİYETİN MÜKÂFATI

Her işin başı iyi niyettir. İmam Buhârî (rh) Sahîh-i Buhâri isimli en sağlam hadis kaynağı olan eserine niyetle ilgili bir hadîs-i şerîfle başlar. Oysa eserin ilk bölümü niyetle değil, vahyin başlangıcıyla ilgili hadîs-i şerîfleri içerir. Buhârî’nin kitabına niyetle başlaması, hadîs-i şerîf okuyan birisinin önce niyetini güzelleştirmesi gerektiğini ifade etmektedir.

Daha fazlasını oku »ÖMER B. ABDÜLAZİZ VE İYİ NİYETİN MÜKÂFATI

ÇAYA ŞEKER ATALIM MI?

Malûmunuz üzere toplumuzda şişmanlık ve ona bağlı gelişen şeker hastalığı ve hipertansiyon gibi hastalıkların sıklığı her geçen biraz daha artıyor. Artık çok daha genç yaşlarda hatta çocuklarda bile bu hastalıkları tespit etmeye başladık.  Çocukluk çağı şişmanlığı uzun dönemde tedavisi çok daha zor bir durum olarak karşımıza çıkıyor.

Daha fazlasını oku »ÇAYA ŞEKER ATALIM MI?

FETİH RUHU

Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti Konstantinopolis, henüz İstanbul olmadan önce, defalarca Efendimiz’in (s.a.v), “İstanbul’u fetheden komutan, ne güzel komutandır.” müjdesine nail olmak isteyen Müslüman kumandanlar tarafından fethedilmek istenmiş fakat bu şeref 1453 yılının güzel bir bahar gününde, Osmanlı padişahlarından II. Mehmet’e nasip olmuştur.

Daha fazlasını oku »FETİH RUHU

BİR KİTAP MÜBTELÂSI ALİ EMÎRİ EFENDİ

Âmid, mazimizin ilim ve irfan tüten heybetli şehri. Bereketi yüzyıllar süren bu şehir 19. yüzyılın kasvetli zamanlarında dahi bu milleti nasibdar etmeyi unutmuyor. Bağrından mazimizi cild cild toparlayacak bir kitap aşığı, müverrih ve şair çıkartıyor. Milletimizin ile’l-ebed hayırla yâd edeceği Ali Emîri Efendi 1857 senesinde şehrin güzide ailelerinden Emîrizâdelerin bir mensubu olarak dünyaya gelir. Okumaya ve yazmaya olan tutkusu ve küçük yaşlarından itibaren Arapça ve Farsça’yı layıkıyla öğrenmesi telif edeceği eserlerin basamak taşlarını oluşturur. Lakin bütün bir ömrünün rotasını çizecek olan ise kitaplara duyduğu aşk ve elde etme hevesidir.

Daha fazlasını oku »BİR KİTAP MÜBTELÂSI ALİ EMÎRİ EFENDİ