İçeriğe geç
Anasayfa » 2010/4 - 20

2010/4 – 20

MADDİ VE MANEVİ HAYATIMIZIN ÖLÇÜSÜ KUR’ÂN-I KERÎM

Allah’a hamd; Rasûlüne salât ü selam; âline, ashabına, tabiine ve tebe-i tabiine haşr gününe kadar salat ü selamlar olsun.

Allah Zülcelâl kâinatı yaratmadan önce kâinatın plan ve programını bütünü ile hazırlamış levh-i mahfuzla isimlenmiş olan defter-i rahmana bunları kaydetmiştir.

Bu her şeyi muhafaza eden levh-i mahfuzla isimlenmiş olan kitapta, Allah Zülcelâl insanlığın yaratılışı ve yaratıldıktan sonra hayatının devamı için plan ve programlarını tespit etmiş, her ümmetin plan ve programlarını, Cebrail vasıtası ile Rasûllere, onlar vasıtasıyla da kitap olarak insanlığa göndermiştir.

Daha fazlasını oku »MADDİ VE MANEVİ HAYATIMIZIN ÖLÇÜSÜ KUR’ÂN-I KERÎM

KUR’AN-I KERİM EN DOĞRU BİR YOLDUR

Kur’an-ı Kerîm, bir zâhir nurdur, bir zikri hakîmdir, en doğru bir yoldur.” (Hadis-i Şerif)

Evet… Kur’an-ı Azîm ki, bir mucize-i kelâmiyedir, o manen öyle açık, parlak bir nurdur ki; bütün cihanı aydınlatmağa kâfidir. Şöyle ki:

  1. Kur’an-ı Mübîn’e sarılanlar, kendilerini zulmetlerden kurtararak en ziyadar bir hidayet sahasına kavuşurlar.

Evet, Kur’an-ı Mübîn, öyle muhkem ayetleri câmi, bâtıl akîdelere mâni, binlerce hakikatleri hâvi bir Kitab-ı İlâhi’dir ki; onu tilavet edenler nice hikmetlere, hakikatlere muttali olurlar, ruhları, kalpleri tenevvür eder durur. Kur’an-ı Kerim, öyle müstakim bir tarik-i saadettir ki; bu tariki takib edenler her türlü tehlikelerden emin olarak selamet ve hidayete nail olurlar. İşte Kur’an-ı Mucîz Beyan, böyle bir Kitab-ı Mukaddes’tir. Onun en kısa bir sûresini bile tenzîr ve hakkıyla tercüme kabil değildir. Onun mübarek ayetlerini okumak her mü’min için bir manevî gıdadır, bir ebedî saadete vesiledir.

Daha fazlasını oku »KUR’AN-I KERİM EN DOĞRU BİR YOLDUR

KUR’ÂN MÜCAHİDLERİ

Doğrudur.

Kur’an’ın okuyanları var; farklı dillerden, farklı kıtalardan sabah akşam onu okurlar.

Hafızları var; onu ezberler, yıllarca tekrar ederler.

Müfessirleri var; Kur’an’daki hükümleri, hele hele kıssaları anlatır dururlar.

Vaizleri var; ondan âyetler dillendirirler.

Bülbülleri var; okudukça dinleyenlerinin gözleri yaş dolar.

Matbaalar var; Kur’an yazısını basarlar.

Kimi Kur’an’dan geçinir; kimi de Kur’an yer Kur’an içer.

Okuyanı, dinleyeni, yazanı, araştıranı var Kur’an’ın…

Daha fazlasını oku »KUR’ÂN MÜCAHİDLERİ

KUR’ÂN-I KERÎM

Kur’ân-ı Kerîm, Allah Teâlâ’nın elçisi Hz. Muhammed (s.a.s.)’e Arapça olarak indirdiği mushaflarda yazılı olup bize kadar tevatür yoluyla nakledilmiş, en küçük sûresi bile mucize olan, Fatiha sûresi ile başlayıp Nâs sûresi ile sona eren kitaptır.

Kur’ân-ı Kerîm, Arapça olarak lafız ve mananın toplamıdır.

“Şüphesiz Biz onu Arabca bir Kur’ân kıldık.”[1]

Daha fazlasını oku »KUR’ÂN-I KERÎM

KUR’ÂN’LA YAŞAMAK

Yüce Rabbimiz fazlının ve rahmetinin nişanı olarak indirdiği Kur’ân-ı Azimuşşân’ın bütün dünyalıklardan daha kıymetli olduğunu, Mü’minlerin ancak O’nunla sevinebileceğini ve birbirlerini severek Hakk’ın rızasına erebileceklerini bize şöyle haber vermektedir:

“Ey Habibim! İnsanlara hitâben de ki: “Kur’ân, Allah’ın lütfuyla ve rahmetiyle geldi. Şu halde Kur’ân’ın gelmesiyle sevinsinler. Çünkü Kur’ân, onların toplayıp durdukları (bütün dünyalıkları) ndan daha hayırlıdır.” (Yunus, 10/58)

Daha fazlasını oku »KUR’ÂN’LA YAŞAMAK