MUHASEBE MEVSİMİ*

Allah Zülcelâl ve’l-Kemâl Teâlâ ve Tekaddes Hazretlerine Celâl Zâtına, Kemal Sıfatlarına lâyık hamd ü senâlar, Rasûl-i Ekrem Efendimiz’e (s.a.v) sayısız sonsuz salât u selamlar olsun.

Nafha-i Muhammed (sav.) -ÖLÜM-

عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ غَرَزَ بَيْنَ يَدَيْهِ غَرْزًا، ثُمَّ غَرَزَ إِلَى جَنْبِهِ آخَرَ، ثُمَّ غَرَزَ الثَّالِثَ فَأَبْعَدَهُ، ثُمَّ قَالَ: «هَلْ تَدْرُونَ مَا هَذَا؟»  قَالُوا: اللهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ، قَالَ: «هَذَا الْإِنْسَانُ، وَهَذَا أَجَلُهُ، وَهَذَا أَمَلُهُ يَتَعَاطَى الْأَمَلَ، وَالْأَجَلُ يَخْتَلِجُهُ دُونَ ذَلِكَ» Ebû Saîd el-Hudrî radıyallâhu anh’tan nakledildiğine […]

DÜNYA… İKİ KAPILI BİR HAN

Elhamdülillâhi rabbi’l-âlemîn ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ Rasûlinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn. Geri çağırılmak üzere gönderilmiş olduğumuz bu dünyada misafiriz ve gurbetçiyiz. Bu dünyada biz geçici olduğumuz gibi dünyanın kendisi de geçicidir. Biz fâni olduğumuz gibi dünya ve içindekilerin tamamı da fânidir.

VÂİZ OLARAK ÖLÜM YETER

Kur’ân-ı Kerîm’de Allah Teâlâ, En‘âm Sûresi’nde kime hidayet etmek isterse göğsünü İslam’a açtığını, Zümer Sûresin’de de kimin de göğsünü İslam’a açmışsa kalbinde nur bulunduğunu bildirmiştir. Şöyle ki:

EY İNSANOĞLU ÖLECEKSİN!

Yapılan bir araştırmaya göre (PRB) dünyamızda günümüze kadar yaklaşık olarak 109 milyar insanın yaşadığı tahmin ediliyor. Bugün dünya nüfusunun ortalama 8 milyar olduğunu düşünürsek, 101 milyar insan ceset durumunda… Aslında dünya büyük bir morg ve milyarlarca insan bu cesetlerin üzerinde yaşamakta… Ve yine aynı dünyada bir günde ortalama 155 bin insan ölmektedir.

ÖLÜMDEKİ HAYAT

Ölüm ve hayat insanoğlunun imtihanı için yaratılmıştır. Hayat insanın amel edebileceği alan, ölüm ise kişiyi amel-i sâlihin taçlandırdığı yaşama çağıran bir münâdîdir. Allah (c.c) tarafından takdir ve halk edilmekle Ona kul olmanın şerefini idrak etmiş nefsin, altında ezildiği bir fırsat, kazanılmadan verilen bir sermayedir hayat… “Rabbim” diyen dilin hareketini, ubudiyetin şükrünü haykıran kalbin titreyişini, bu […]

ÖLÜMÜ VUSLAT BİLMEK

En son hangimiz bayram veya bir cenaze merasimi dışında kabir ziyaretinde bulunduk? Hâlbuki Rasûl-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz “Kabirleri ziyaret edin, zira kabir ziyaretinde ölümü hatırlama ve ibret alma vardır.”[1] buyurmaktadır.

ALLAH BİZE YETER! O, NE GÜZEL VEKİLDİR

Dünyada her kırk saniyede bir, ölümle sonuçlanan intihar olayı meydana gelmektedir. İntihar teşebbüsleri ise bu rakamın 10 ile 20 katıdır. Sosyal medyanın ve internetin gelişmesiyle fertlerin hakiki sosyallikten ve aidiyetlerden uzaklaşarak bireyselliğe ve yalnızlığa geçmesi bu rakamları artırdığı ve daha da artıracağı açık bir gerçektir. Bu yüzden intihar her toplumca göz ardı edilmemesi gereken bir […]

KABİR ZİYARETİNDE ÖLÇÜLER

Kabir ziyareti sünnettir. Mümkünse her hafta yapılabilir. Kabir ziyareti için en faziletli gün Cuma günüdür. Cuma günü dışında Perşembe, Pazartesi ve Cumartesi günü yapılması da tavsiye edilmiştir. Fıkıh kitaplarımızda, ölülerin Cuma günü, bir önceki gün yani Perşembe ve bir sonraki gün yani Cumartesi günleri kendilerini ziyarete gelenlerden haberdar olacakları rivâyet edilmektedir.

SÛRET-İ HAK’TAN GÖRÜNMEYE ÇALIŞAN DİN TAHRİPÇİLERİ

Şefaat, kabir azabı, mezhep ve önemi hâiz daha nice birçok hak ve hakikati görmezden gelip örtbas etmeye çalışanların asıl hedef ve gayeleri; suya sabuna dokunmayan, cihat şuurundan yoksun, İslam şeriatinin birçok hükmünün devre dışı bırakıldığı, sulandırılmış, yumuşatılmış, ehilleştirilmiş, ılımlı, şeriatsiz, fıkıhsız, sünnetsiz, cihatsız ve nihayet peygambersiz bir İslam modelini ihdas ederek batının ve ehl-i sâlibin […]