Kanaat, Fahri Kâinat Efendimizin hayatının tamamında bilfiil yerine getirdiği ve aksini hiç yapmadığı sünnetidir. “Elinde olanla yetinme, başkasında olana tamah etmeme ve dünya hırsından uzak durma” gibi anlamlara gelen kanaat, halk arasında gönül zenginliği olarak dile getirilen ruhî bir erdemdir. Kanaat; Yaratıcıya kâmil imanın işareti ve Onun 9 her canlının rızkına kefil olduğuna[1] teslimiyetin göstergesidir. […]
Yazar: Mesut ÇAKIR
Ebû Hureyre 4 anlatıyor: Bir defasında Fahri Kâinat Efendimiz x ashabı ile konuşurken bir bedevî çıkageldi ve “Kıyamet ne zaman kopacak?” diye sordu.Rasûlullah Efendimizkonuşmasına devam etti. Oradaki sahabilerden biri“Efendimiz soruyu duydu, fakat soruyu beğenmedi (bu nedenle konuşmasına devam etti).” dedi. Bir başkası da“Hayır, soruyu duymadı” dedi.Allah Rasûlü x konuşmasını bitirince: “Kıyamet hakkında soru soran nerede?” […]
عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: «إِذَا أَحَبَّ اللَّهُ عَبْدًا نَادَى جِبْرِيلَ: إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ فُلاَنًا فَأَحِبَّهُ، فَيُحِبُّهُ جِبْرِيلُ، فَيُنَادِي جِبْرِيلُ فِي أَهْلِ السَّمَاءِ: إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ فُلاَنًا فَأَحِبُّوهُ، فَيُحِبُّهُ أَهْلُ السَّمَاءِ، ثُمَّ يُوضَعُ لَهُ القَبُولُ فِي أَهْلِ الأَرْض» Ebû Hureyre radıyallahu anh’tan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu […]
عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الْخُدْرِيِّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ غَرَزَ بَيْنَ يَدَيْهِ غَرْزًا، ثُمَّ غَرَزَ إِلَى جَنْبِهِ آخَرَ، ثُمَّ غَرَزَ الثَّالِثَ فَأَبْعَدَهُ، ثُمَّ قَالَ: «هَلْ تَدْرُونَ مَا هَذَا؟» قَالُوا: اللهُ وَرَسُولُهُ أَعْلَمُ، قَالَ: «هَذَا الْإِنْسَانُ، وَهَذَا أَجَلُهُ، وَهَذَا أَمَلُهُ يَتَعَاطَى الْأَمَلَ، وَالْأَجَلُ يَخْتَلِجُهُ دُونَ ذَلِكَ» Ebû Saîd el-Hudrî radıyallâhu anh’tan nakledildiğine […]
عَنْ أَبِي سَعِيدٍ الخُدْرِيِّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْه قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: خَصْلَتَانِ لَا تَجْتَمِعَانِ فِي مُؤْمِنٍ: البُخْلُ وَسُوءُ الخُلُقِ. Ebû Saîd el-Hudrîradıyallâhu anh’tan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Bir mü’minin kalbinde şu iki haslet bir araya gelmez: Cimrilik ve kötü ahlak.
Derleyen: Mesut Çakır [arabic-font]عَنْ رَافِعِ بْنِ خَدِيجٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «اِلْتَمِسُوا الْجَارَ قَبْلَ الدَّارِ، وَالرَّفِيقَ قَبْلَ الطَّرِيقِ.»[/arabic-font] Rafî b. Hadîc radıyallahu anh’tan rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Ev almadan önce komşu, yola çıkmadan önce de arkadaş arayın.” Taberânî, el-Kebîr, 4/268.
[arabic-font]عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ مَسْعُودٍ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: «لَا يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مَنْ كَانَ فِي قَلْبِهِ مِثْقَالُ ذَرَّةٍ مِنْ كِبْرٍ» قَالَ رَجُلٌ: إِنَّ الرَّجُلَ يُحِبُّ أَنْ يَكُونَ ثَوْبُهُ حَسَنًا وَنَعْلُهُ حَسَنَةً، قَالَ: «إِنَّ اللهَ جَمِيلٌ يُحِبُّ الْجَمَالَ، اَلْكِبْرُ بَطَرُ الْحَقِّ، وَغَمْطُ النَّاسِ»[/arabic-font] Abdullah b. Mes‘ûd radıyallahu anh’tan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu […]
عَنْ مَحْمُودِ بْنِ لَبِيدٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ أَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: «إِنَّ أَخْوَفَ مَا أَخَافُ عَلَيْكُمُ الشِّرْكُ الْأَصْغَرُ» قَالُوا: وَمَا الشِّرْكُ الْأَصْغَرُ يَا رَسُولَ اللهِ؟ قَالَ: «اَلرِّيَاءُ، يَقُولُ اللهُ عَزَّ وَجَلَّ لَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ: إِذَا جُزِيَ النَّاسُ بِأَعْمَالِهِمْ: اذْهَبُوا إِلَى الَّذِينَ كُنْتُمْ تُرَاءُونَ فِي الدُّنْيَا فَانْظُرُوا هَلْ تَجِدُونَ عِنْدَهُمْ جَزَاءً» […]
Ashâb-ı Kirâm’ın herhangi bir meselede Allah’ın Kitabı Kur’ân’a ve Rasûlullah’ın sünnetine bakma âdeti, sadece kendi dönemlerinde kalmamış; Onlar, İslam dünyasının dört bir yanında yetiştirdikleri tâbiûn nesline de bunu aktarmışlardır. Kur’ân ve sünnet çerçevesinde hâdiseleri ele alma, zamanla vücut bulan ilim dallarının da menheci olmuştur. Tefsirden, fıkha, tasavvuftan kelâma kadar İslâmî ilimler hep Kur’ân ve […]
عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهَا قَالَتْ: كَانَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، إِذَا صَلَّى قَامَ حَتَّى تَفَطَّرَ رِجْلَاهُ، قَالَتْ عَائِشَةُ: يَا رَسُولَ اللهِ أَتَصْنَعُ هَذَا، وَقَدْ غُفِرَ لَكَ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِكَ وَمَا تَأَخَّرَ، فَقَالَ: «يَا عَائِشَةُ أَفَلَا أَكُونُ عَبْدًا شَكُورًا» Hz. Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre o, şöyle dedi: Rasûlullah sallallahu aleyhi […]