İçeriğe geç
Anasayfa » KÂİNATIN ANAHTARI BESMELE

KÂİNATIN ANAHTARI BESMELE

Elhamdulillahi Rabbi-l âlemin, vessalatu vesselamu ala Rasûlina Muhammedin ve alihi ve sahbihi ecmain.

Elhamdulillah’a Hamdele, Salavatullah’a Salvele, Lailaheillallah’a Hellele, Lahavle velakuvvete illabillah’a Havkale dendiği gibi, Bismillahirrahmanirrahim’e de Besmele denir.

Bismillah, İsim kelimesinin, Lafza-i Celal olan “Allah”  ismi şerifine muzaf olmasıyla, meydana gelmiş bir terkiptir. Manası ise Allah’ın adıyla demektir. Rahman ve Rahim isimlerinin Allah ismi şerifine sıfat olarak gelmesiyle de cümlenin manası “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla” demek olur. Hangi iş yapılıyorsa, o işin fiilinin manasını alır. Misal olarak, yemeye başlayan, besmeleyi çektiğinde manası, Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla yiyorum, hayvan boğazlayan, Allah’ın adıyla kesiyorum, okuyan kimse, Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla okuyorum, su içen, Allah’ın adıyla içiyorum, manalarını içerir. Hulasa, hangi iş yapılıyorsa, o işin fiilinin manasıyla demek olur.

Besmele, Fatiha-ı Şerife’nin birinci ayeti mi, yoksa her surenin başında o sureden bir ayet mi veya daha sonra nazil olan Neml suresinden bir ayet olup, aynı zamanda diğer sureleri birbirinden ayıran birer fasıla olarak mı kullanılmıştır. Bu husus, İslam âlimleri arasında farklı görüşlerle izah edilmiştir.

Medine, Basra, Şam kurra ve fakihleri besmele, ne Fatiha’dan bir ayet ne de başka surelerden bir ayettir. Ancak besmele, sureleri birbirinden ayırt etmek ve teberrük maksadıyla başlamak içindir. O bakımdan namazlarda aşikâr olarak okunmaz. Ebu Hanife hazretleri ve ona tabi olanların mezhebi de böyledir. İmam Muhammed’in, “Besmele iki kapağı arasındaki Kuran’dan bir ayeti kerime’dir.” diyerek, Neml suresindeki besmeleye işaret etmesi ve sureleri birbirinden ayıran birer fasıla olduğu görüşü bunun en uygun olanıdır.

Mekke, Kufe kurra ve fakihlerine göre ise, besmele Fatiha’dan ve her sureden birer ayettir. O bakımdan namazlarda aşikâra okurlar. İmam Şafi ve talebelerinin görüşü de böyledir.1

İbn-i Abbas’dan rivayet edildiğine göre; Besmele-i Şerife, nazil oluncaya kadar Rasûlullah (s.a.v), Kuran surelerinin ne ile ayırt edileceğini bilmiyordu. Besmele-i Şerife inince, dokuzuncu sure olan Tevbe suresi hariç, diğer sureler birbirinden besmele ile ayrılmış oldu. Rasûlullah (s.a.v) bir şey yazdıracağı zaman Alak suresindeki -Yaratan Rabbi’nin adıyla oku- emrine binaen Bismillah, Bismikellahumme veya Bismillahirrahman diye yazdırırdı. Neml Suresi nazil olduktan sonra, Bismillahirrahmanirrahim diye yazdırmaya başladı.

Gelen ilk vahiyle Peygamberimiz (s.a.v), Allah (c.c)’ın ismiyle okumakla emrolunmuştu. Bundan sonra inen diğer sureler -Fatiha da dâhil olmak üzere- Neml suresi nazil oluncaya kadar, başlarında haliyle besmele bulunmuyordu. Nüzul sırasına göre tertip olunmuş Hz. Osman Mushafı’nda Fatiha beşinci, Neml suresi kırk sekizinci sırada, İbn-i Abbas Mushafı’nda ise, Fatiha altıncı, Neml suresi ise, kırk beşinci, Cafer-i Sadık Mushafı’nda ise, Neml suresi, kırk yedinci sıralardadır. Bu durumda,  diğer surelerin başından birer ayet olmadığı gibi, Fatiha-ı Şerife’nin de birinci ayeti olmadığı ortadadır. İbn-i Abbas’ın rivayeti de bunu teyit etmektedir.

İmam Ahmet, İmam Buhari, Ebu Davud, Nesei ve İbni Mace’nin Said İbn-i Mualla’dan rivayet ettikleri bir Hadis-i Şerifte, Peygamberimiz (s.a.v) Said İbn-i Mualla’ya: “Mescitten çıkmadan önce sana Kuran’da ki en büyük sureyi haber vereyim mi diye sordu. Ve O ‘Elhamdü lillahi rabbil âlemin’dir. O, Seb’al-Mesani ve Bana verilen en büyük Kuran’dır” dedi ve besmeleyi Fatiha’dan bir ayet olarak saymadı.

İmam Müslim’in, Enes İbni Malik (r.a)’dan rivayet ettiği bir Hadis-i Şerifte Enes (r.a): “Ben Rasûlullah (s.a.v)’ın, Ebu Bekir ve Ömer’in arkasında namaz kıldım. Onlar ‘Elhamdulillahi rabbil alemin’le namaza başlarlar,  ne kıraatin başında, ne de, sonunda Bismillahirrahmanirrahim’i okumazlardı.” demiştir.

Yine İmam Müslim, Ebu Hureyre (r.a)’den naklettiği bir Hadis-i Kudsi’de Allah Teala şöyle buyurur: “Ben namazı kulumla kendi aramda ikiye böldüm. Kuluma da, istediği vardır. Kul ‘Elhamdulillahi rabbil âlemin’ derse, Allah Teala buyurur ki, kulum bana hamdetti, beni övdü. Kul ‘Errahmanirrahim’  dediğinde, Allah Teala buyurur ki, kulum beni övgüde aşırı gitti. Kul, ‘Maliki yevmiddin’ deyince, Cenab-ı Hak buyurur ki, kulum beni yüceltti, beni ululadı. Başka bir rivayette ise, kulum işini bana havale etti. Kul,’ İyyake na’budü ve iyyake nestei’n’ deyince, bu kulumla benim aramdadır ve kuluma da istediği vardır. Kul, ‘İhdinessırata’l-müstekim sıratallezine en’amte aleyhim ğayri’l-meğdubi aleyhim vele-ddallin’    deyince bu kulumadır. Kendisine de istediği vardır.” Buradan da, anlaşıldığı üzere Fatiha’nın kul ile Mevla arasındaki bölüştürülmesinde besmele Fatiha’dan bir ayet sayılmamıştır.

Rasûlullah (s.a.v) Efendimizden günümüze kadar uzun zamanlar, asırlar geçmesine rağmen, Medine-i Münevvere’de, O’nun Mescid-i Saadeti’nde günümüze kadar Fatiha-i Şerife, imamlar tarafından cehri namaz kıratlarında aşikâra okunurken, Besmele hala gizli okunmaya devam etmektedir. Bütün bunlardan anlaşılan Besmele’nin ne Fatiha-i Şerife’den ne de, diğer surelerin başından birer ayet olmayıp sadece kurandan bir Ayet-i Kerime olduğu kanaatini kuvvetlendirmektedir. Vallahu A’lemü bissevap.

Besmele bütün kitapların anahtarı olduğu gibi Kur’an-ı Kerim’in de anahtarıdır. Levh-i mahfuza kalemin ilk çekildiğinde yazılandır. Âdem aleyhisselama ilk inen besmeledir. Müşrikler işlerine başladıklarında kendilerinin kabul ettikleri ilahlarının adlarıyla – bismillat vel uzza- diye başlarlarken, Muvahhitlerin de işlerine başlarken besmele ile başlamaları istenmiştir.’’Yaratan Rabbinin adıyla oku’’2  Burada sıfat isim olan, Rab isim sıfatı kullanılmak suretiyle, yaratan Rabbin özel adı olan –Allah- İsmi Şerifi ile başlanması istenmiştir. Bir hadis-i Şerifte: “Önem arz eden her işin başında, Allah’ın zikriyle başlanmazsa, o işin sonunda bereket olmaz.”3 buyrularak bu ismin Allah İsmi Şerifi olduğu açıklanmıştır.

Besmelenin fazileti;

1- Her işe ve söze besmele ile başlamalıdır. Bir Hadis-i Şerifte: “Hangi iş olursa olsun, o işe, Bismillahirrahmanirrahim diyerek başlanmazsa, o işin sonu bereketten kopuktur.”4

 

Sünen-i Darakutni’de  Ebu Hureyre (r.a) dan nakledilen  bir Hadis-i Şerifte: “Önem arz eden her işin başında, Allah’ın zikriyle başlanmazsa, o işin sonunda bereket olmaz.” Yine Müsned-i Abdurrezzak’ta: “Önem arz eden her sözün başında, Allah’ın zikriyle başlanmazsa, o sözün sonunda hayır olmaz.”

2- Besmele hastalıklara şifadır. Ali ibn-i Ebi Talip Bismillah hakkında şöyle demiştir:

Besmele bütün hastalıklara şifa ve bütün ilaçlara yardımcıdır.5

Osman İbni Ebi’l-As; Müslüman olduktan beri, vücudunda bir ağrı bulunduğunu Rasûlullah (s.a.v)’a şikâyet etti. Rasûlullah (s.a.v) ona, “Elini vücudundan ağrıyan yerin üzerine koy ve üç defa Bismillah de ve yedi kere de, -euzu bi izzetillahi ve kudretihi min şerri ma ecid ve uhazir –Allah’ın (c.c)  izzet ve kudretiyle, tasalanıp, acı duyduğumun şerrinden sığınırım- de.” buyurdu.

3- Besmeleyi okuyanla beraber dağlar da zikreder. Deylemi’nin  Hz. Aişe  (r.anha)’dan rivayet ettiğine göre, O şöyle söylemiştir. “Bismillahirrahmanirrahim” nazil olunca, Mekke ehlinin de, yankısını duyacak vaziyette dağlar uğuldadı. Mekkeli müşrikler, Muhammed dağları bile büyüledi, deyince, Allah Teala Mekke ehlinin üzerlerini gölgeleyecek bir sis gönderdi ve Rasûlullah (s.a.v); kim inanarak “Bismillahirrahmanirrahim”i okursa, dağlar da onunla beraber tesbih eder. Ancak o, bu tesbihi duyamaz.” buyurdular.

4- Besmeleyi güzel yazan mağfiret edilir. Hz. Ali Efendimiz bir adamın Besmele yazdığını görünce ona şöyle dedi; Onu güzel yaz. Çünkü onu bir adam güzel yazdı da, mağfiret edildi.

5- Besmeleyi okuyana çok mükâfat verilir. Deylemi İbni Mesud (r.a)’dan naklettiğine göre, Rasûlullah (s.a.v), “Kim Bismillahirrahmanirrahim’i okursa, Allah Teala her harfine dört bin sevap yazar. Ondan dört bin günah siler ve onun derecesini dört bin kat yükseltir.” buyurdular.

6- Besmeleyi okuyan Şeytan aleyhilla’neyi sefil eder. Bir adam Rasûlullah (s.a.v)’ın huzurunda “Şeytan sefil olsun” dedi. Rasûlullah (s.a.v), böyle deme, böyle deyince o büyür. Ancak, “Bismillahirrahmanirrahim” de. Bu onu sinek kadar oluncaya kadar küçültür, buyurdular.6

7- Besmele Cehennem zebanilerine karşı kalkan olur. Veki, Ameş’den, o da Vail’den, Vail de, Abdullah İbni Mesud’dan rivayet ettiğine göre, o şöyle demiştir. “Kim kendisini, Allah Teala’nın on dokuz Zebanisinden kurtarmasını isterse, “Bismillahirrahmanirrahim”i okusun. Allah Teala, Besmele’nin her harfini, on dokuz zebaninin her birine karşı, birer kalkan yapar. Çünkü Besmele’nin harflerinin sayısı, cehennem ehlinin melekleri olan Zebanilerin sayısı kadar on dokuzdur. Kur’an’da; “(Sakar) üzerinde on dokuz(muhafız melek vardır.)” Müddessir7: Bu Melekler bütün işlerinde, “Bismillahirrahmanirrahim” derler. Onların kuvvetleri Besmeledendir. Yani Besmele ile beslenirler. Yapacakları iş hususunda Besmele ile bilgi sahibi olurlar. Besmele ile vazife, sorumluluğunu üzerlerine alırlar.8 buyrulmuştur.

8- Besmele ile ailesine varan kişinin evladı hayırlı olur. Herkes dünya hayatında birçok iyiliklere ulaşmayı, bunların başında da, terbiyeli güzel ahlaklı, edebi yerinde, ölümünden sonra kendisine hayır duada bulunan hayırlı evlatlar ister. Kötülüklere bulaşmış, herkese zarar veren, dininden imanından haberi olmayan fena ve hayırsız evlatları ise hiç arzu etmez.

Bunun için eşlerin sağlam bir inanca sahip olmaları, sahih bir nikâha sahip olup bunu korumak için azami gayreti sarf etmeleri,  kendileri helâlından beslendikleri gibi evlatlarını da helâlından beklemeleri gerekir. Bunun yanı sıra, ailesine gitmek istediğinde de, Rasûlullah (s.a.v) şöyle demesini, tavsiye etmektedir: “Allah’ın adıyla… Allah’ım bizi şeytandan uzak tut. Şeytan aleyhilla’neyi de, bizi rızıklandırdığından uzak tut.” derse ve bu birleşmeden kendilerine bir evlat takdir edilip verilirse, şeytan o evlada ebediyen zarar veremez.9

9- Besmele cinnilere karşı kişinin avretini örten elbise olur. Tirmizi ve İbni Mace’nin rivayet ettiği bir Hadis-i Şerif’te, Rasûlullah (s.a.v), “Helâya girdiğinde, âdemoğlunun avret mahalli ile cinniler arasındaki örtü, Bismillah demektir”  diye buyurdular. İnsan elbiselerini çıkaracağı zaman, Besmele çektiğinde, onun elbisesi besmele olur. Şayet besmele çekilmezse, şeytan ve cinniler kişinin avret mahallerine şahit olurlar.

10- Evden dışarıya çıkacak olan, Besmele ile çıkarsa bu onun için koruma kalkanı olur. Osman İbni Affan (r.a) Rasûlullah (s.a.v) Efendimizin şöyle dediğini nakletmiştir. Yolculuk veya başka bir iş için evinden çıkmak isteyen bir Müslüman, dışarı çıkarken; “Bismillah, amentü billâh, I’tesemtü billâh, tevekkeltü alallah, la havle ve la kuvvete illa billâh”  derse, bu çıkışın hayrı ile rızıklandırılır ve bu çıkışın şerri kendisinden uzaklaştırılır.

11- Müşkül ve zor bir durumla karşı karşıya kalındığında besmele ve havkeleye devam edilirse, belaların kalkmasına sebep olur. Rasûlullah (s.a.v) “Bir zora ve müşkülata düştüğünüzde Bismillahirrahmanirrahim ve vela havle vela kuvvete illa billâhilaliyyil Azim deyiniz. Bununla Cenab-ı Hak kula gelen envai çeşit belaları geri çevirir.’10

12- Besmele çeken Rasûlullah (s.a.v)’ın tavsiyelerini yerine getirmiş olur. Rasûlullah (s.a.v); “Kapını kilitle ve Allah’ın ismini an. Işığını söndür ve Allah’ın ismini an. Kabının üstünü ört ve Allah’ın ismini an. Su kabının ağzını bağla ve Allah’ın adını an.”

Gemiye bindiklerinde denizde boğulmamak için ümmetimin garantisi, ‘’Bismillahi’l-meliki, bismillahi mecraha ve mürsaha, inne rabbi leğafururrahim.’’ demeleridir.11

Rasûlullah (s.a.v) Ömer İbni Ebi Seleme’ye: “Ey çocuk, Allah’ın adını an. Sağ elinle önünden ye. Çünkü Şeytan aleyhilla’ne, Allah Teala’nın adının üzerine anılmadığı yemeye el koyar.  Ve buyurdu hayvanı boğazlayan, Allah’ın adını anarak boğazlasın.

Allah (c.c)’ın adıyla söndür. Yemek kabının üstünü Allah (c.c)’ın adıyla ört. Suyunu (üstünü) Allah’ın adıyla kapa.)”diye emir buyurdular.

Darekutni, Aişe validemizden naklettiğine göre, Rasûlullah (s.a.v), su kabını tuttuğunda önce Bismillah der sonra suyu eline dökerdi.’ demiştir.

Hülasa, insanın elini ve ayağını attığı her işe, konuşacağı her söze besmele ile başlaması, İslam’ın güzel sünnetlerinden bir sünnetidir. Hayırlı işlerin kapısını açan, şer işlerin kapısını kilitleyen besmele ile günah olan işlere başlamak caiz değildir. Başlanmışsa günah bırakılır ve istiğfar edilir.

Besmele ile başlayan her hayırlı işin neticesi Allah’a ulaşır. Besmelesiz başlayan her iş de, Allah’a ulaşmaktan mahrum olur.

Ve âhiru da’vana eni’l-hamdu lillahi rabbi’l-alemin.

  1. Keşşaf, c.1, s.21.
  2. Darekutni, c.1, s.229.
  3. İbn-i kesir, c.1, s.18.
  4. Kurtubi, c.1, s.95.
  5. Darekutni, c.1, s.229.
  6. Kurtubi, c.1, s.98.
  7. Müzzemmil, 74/30.
  8. a.g.y.
  9. Devau’l-Müslimin, Ahmed Ziyauddin Gümüşhanevi
  10. Kurtubi, c.1, s.98.
  11. Alak, 96/1.