İçeriğe geç
Anasayfa » SAĞLIKTA ŞEHİR EFSANELERİ VE BİLİMSEL GERÇEKLER

SAĞLIKTA ŞEHİR EFSANELERİ VE BİLİMSEL GERÇEKLER

İnsan sağlığı konusunda tıbbın yanı sıra paramedikal dediğimiz tıp dışı uygulamalar da önemli derecede hastaların dikkatini çekiyor. Paramedikal bu tür uygulamalara -bence uygunsuz şekilde- “alternatif tıbbî uygulamalar” ismi de veriliyor. Aslında tıp ilmini müspet bilimler kategorisinde sınıflamak her zaman doğru değil, çünkü çoğunlukla sebepten sonuca ulaşsa yani deneysel özellik taşısa da bazen sonuçtan sebebe de gidilebiliyor. Yani bazı zamanlar bir ilacın önce etkisi anlaşılıp sonradan mekanizması ortaya çıkarılabiliyor. Bu yönüyle tıp ilminin zannî yönleri olduğu da söylenebilir.

Günümüzde yaygın olarak kullandığımız bir takım ilaçlar bitkisel kökenli bileşiklerden ilham almış olsa da, bu tür alternatif olduğu iddia edilen ilaç ve uygulamaların çoğu ne yazıktır ki birer şehir efsanesi olmaktan ileri gidemeyecek durumda. Hatta çoğu zaman bu tür efsaneler kötü niyetli kişilerin ellerinde mâlî çıkar amacı olarak kullanılabiliyor.

Alternatif olarak adlandırılan bu tür uygulamaların bir kısmı tıbbî temeli olmayan beslenme tarzı öneriler. Greyfurtun veya diğer çeşitli ekşi meyvelerin şeker hastalığına iyi geldiği şeklindeki inanışı bu kategoride ele alabiliriz. Bu doğru olmayan bilgiler yüzünden bazı hastalar yüksek miktarlarda greyfurt, mayhoş elma veya karayemiş (taflan) gibi meyveleri tüketiyorlar. Oysa bir meyve ekşi de olsa, tatlı da olsa benzer düzeyde şeker ihtiva ediyor. Ekşi meyvelerin şeker hastalığına iyi geldiğine dair delil getiren herhangi bir çalışma elimizde mevcut değil.

İkinci ve daha zararlı olan alternatif uygulama şekli ise çoğu zaman gıda takviyesi adı altında satılan ve kapsül şeklinde sunulan bitki (?) kökenli uygulamalar. Bu tür kapsüllerin bir kısmının içeriği analiz edildiğinde piyasada satılan bazı ilaçlardan elde edilen taklitler olduğu bile anlaşılabiliyor. Özellikle kanser gibi çaresiz hastalara genellikle internet yoluyla pazarlanan bu tür mamuller için yüksek miktarlarda paralar harcanıyor. Kanser hastaları dışında bu ilaçların en sık kullanıldığı gruplardan birisi de şişman hastalar. Gün geçmiyor ki medyada şişmanlık ve zayıflamada kullanılan bu tür maddelerle ilgili reklam veya reklam kokan haberler çıkmasın.

Tahmin edileceği gibi bahsettiğimiz türden alternatif olduğu iddia edilen ürün pazarlamaları öncelikle sık rastlanan kanser, şişmanlık ve damar sertliği gibi hastalıklarda yoğunlaşmış durumda. Hatta bu işi profesyonel hale getirmiş olan bazı kişiler bırakın web sitelerini, özel televizyon kanalları kurarak çok daha geniş kitleler üzerine etkili olmayı başarabiliyorlar. Yapılan uygulamaların tıbbî deyim olarak karşılığı ise “umut tacirliği” veya şarlatanlıktan öteye geçemiyor.

Herhangi bitkisel kökenli ve diğer tür bir alternatif uygulamanın bilimsel temele oturması ve ilaç olarak veya gıda takviyesi olarak uygulanması için gereken şey ise konunun bilimsel süzgeçten geçirilerek etkinliğinin ispatlanması. Yazımıza bu tür etkinliği çeşitli çalışmalarla ortaya konmuş uygulamalardan örnek vererek devam edeceğiz.

Oruç tutmanın manevi yararları yanı sıra bedene de faydaları olduğunu naklen çok iyi biliyoruz. Son zamanlarda yapılan bilimsel çalışmalar aralıklı aç kalmanın (oruç) kalp damar sisteminden kanser türlerine kadar pek çok hastalığa olumlu etkilerini bilimsel olarak da ortaya koydu. Aylık veya daha kısa süreli oruçların etkisi yanı sıra haftada bir veya iki gün tutulan oruçlar bu çalışmalara göre şişmanlık tedavisinde çok önemli faydalar sağlıyor.

Geçtiğimiz ay yayınlanan başka bir çalışmanın sonuçları ise fındık, ceviz, badem ve fıstık gibi yemişleri fazla tüketenlerde kalp, kanser ve akciğer hastalığına bağlı hasarın, tüketmeyenlere oranla çok daha az olarak görüldüğü gösterildi. Sağlıklı bir yaşam sürerek kronik hastalıklardan korunmak isteyenlerin sebepler dairesinde hazır gıdalar yerine bu tür yemişleri tercih etmeleri hastalıklara karşı korunmalarında faydalı olacaktır.