İçeriğe geç
Anasayfa » HIZIR BEY (Ziyaret)

HIZIR BEY (Ziyaret)

Bu ay ziyaret edeceğimiz büyüğümüz Fahr-i Cihan Efendimiz (s.a.v)’in müjdesine nâil olmuş kutlu komutan Fatih Sultan Mehmed Han’ın fetihten sonra İstanbul’u kendisine emanet ettiği büyük âlim Hızır Bey olacak inşaallah.

Bazı kaynaklardan Nasreddin Hoca’nın torunu olduğunu öğrendiğimiz Hızır Bey, Hicri 810’da Eskişehir’in Sivrihisar kasabasında doğdu. İlköğrenimini Sivrihisar kadısı olan babası Celaleddin Efendi’den aldı. Daha sonra tahsiline Molla Yegan diye bilinen Ahmed b. Armağan’ın yanında devam etti. Bir süre Sivrihisar medresesinde müderrislik yapan Hızır Bey Sultan II. Mehmed’in huzurunda yapılan ilmi sohbetlere katıldı. Burada yapılan ilmi tartışmalarda öne çıkması padişahın dikkatinden kaçmadı. Bursa’da Sultaniye, Edirne’de Üç Şerefeli Camii medreselerinde de müderrislik yapan Hızır Bey, İstanbul’un fethinden hemen sonra padişahın emri ile bu yeni şehre kadı olarak ta’yin edildi. Bu görevi sırasında h.863 (m.1459)’de vefat etti.

İstanbul’un Kadıköy ilçesi bizlere Hızır Bey’den hatıradır. İlçeye bu isim Padişah tarafından kendisine arpalık olarak tahsis edilmesinden dolayı verilmiştir.

Kaside-i Nûn’iye isimli akâid kitabı hiç şüphesiz Hızır Bey’in ecir defterinin kıyamete dek açık kalmasına vesile olacak mirasının en güzidelerindendir.

Bu kıymetli eserin sahibi İstanbul’un ilk kadısı Hızır Bey’e bizlerin teşekkürü hiç de hoş olmamıştır. 1950’li yıllarda Hızır Bey’in kabrinin de bulunduğu hazire Voynuk Şecaaddin Camii’yle birlik yerle bir edilmiş arkasında Hızır Bey’inkiyle birlikte ancak üç beş mezar taşı bırakabilmiştir.

Hızır Bey Hazretlerinin kabri, İstanbulluların çok yakınında. Unkapanı’nda İMÇ Bloklarının arasında, Şep Sefa Hatun Camii’nin  Aksaray istikametine doğru takriben 100 m. yukarısındadır.       

Hızır Bey’i ziyarete gittiğinizde hemen yakınında başka bir âlimimize de selam verme imkânı bulacaksınız.

Bu kıymetli ilim adamı Katib Çelebi’yi inşallah gelecek sayılarımızda hassaten ziyaret ederiz.