İçeriğe geç
Anasayfa » ALKOLÜN SAĞLIK ÜZERİNE ZARARLARI VE İSLAMIN KORUYUCU ETKİSİ

ALKOLÜN SAĞLIK ÜZERİNE ZARARLARI VE İSLAMIN KORUYUCU ETKİSİ

Sağlık, insan için paha biçilmez bir nimettir. İslam insanın maddi ve manevi yönden sıhhatli bir hayat sürmesini, huzur dolu bir yaşama kavuşmasını ister. Bunun için gerekli tedbirleri alıp bir takım kurallar koyar. Kur’an ve sünnet’in emirleri, yasakları ve tavsiyeleri bu kurallara temel teşkil eder.

Tıp ilminin, insanlık için, ifade ettiği değeri ve vazgeçilmezliğini düşünürsek, Kur’an ve Sünnet’in ona verdiği kıymeti daha iyi anlamış oluruz. İslam’ı doğru anlayıp güzel yaşamanın, ruh ve beden sağlığına bağlı olması inkâr edilemez. Zira insan, Kur’an ve Sünnet’te ruh ve beden bütünlüğü içinde ele alınmaktadır.

Gerek bireysel gerekse toplumsal zararları net bir şekilde bilinmesine rağmen görmezden gelinen alkol problemi, her geçen gün zararları önlenemez bir hal almaktadır.

Dilimizde ”içki”, Arapça’da ”hamr” ve ”müskir” kelimeleri, içildiği zaman azı veya çoğu sarhoşluk veren içecekler için kullanılmaktadır. İslam dini bütün sarhoşluk veren içkileri haram kılmış, içkiyi yasaklamıştır.

Alkol alışkanlığının bazı kesimde sınıf atlama aracı olarak yorumlanması; genç ve güçlü olmanın göstergesi olarak sunulması, dostluğu pekiştirici, dertleri unutturucu olarak gösterilmesi sonucu her kesimin bilinçaltına alkol kullanma zorunluluğu yerleştirilmiştir. Özellikle yılbaşı kutlamaları, gençlik partileri, doğum günü partileri ve kokteyller ile insanlar ve özellikle gençler alkol kullanımına teşvik edilmiştir.

Acı gün, mutlu gün derken alkolün insanlar arasında kullanım sıklığı günden güne artmakta ve alkol kullanım yaşı da sürekli düşmektedir.

Türkiye’de Yeşilay’ın, yaptığı araştırmalara göre alkole başlama yaşı 11’e kadar düşmüştür. İlköğretim öğrencileri arasında alkol kullananların oranı {e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}15,4, orta öğretimde yaşam boyunca en az bir kez alkol kullananların oranı {e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}45–50, üniversite öğrencilerinde alkol kullanım yaygınlığı {e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f} 43–53 oranında bulunmuş.

Alkolizm müzmin (kronik), tekrarlayan bir hastalıktır. Bu hastalık ilerleyicidir, yani gittikçe kötüleşebilir. Aralarda kendiliğinden ya da herhangi bir dış etkiyle belirtileri azalsa bile zaman içinde yeniden ortaya çıkabilir. Şiddetli alkolizm, şeker hastalığı ya da yüksek tansiyon ve benzeri diğer kronik hastalıklar gibi sürekli takibini gerektirir. Aralarda kriz durumları yaşanabilir.

Alkoliklerde alkole karşı fiziksel bir duyarlılığın yanında, bütün istenmeyen sonuçlarına rağmen, sadece irade gücü ile yenilemeyen içme takıntısı vardır. Yani bu kişiler alkole bağlı olarak yaşadıkları kötü sonuçlardan ders almazlar ve hatta başlarına gelenlerin gerçek nedeninin alkol olduğunu inkâr ederek teselliyi yine alkolde ararlar.

Birçok kişi alkol karşısında aciz olduğunu ve yenik düştüğünü itiraf edene kadar korkunç deneyimler yaşar, maddi ve manevi büyük kayıplara uğrar. Bu kişilerin insanlarla ilişkileri bozulur, çalışma hayatları alt üst olur, bu kişiler ruhi çöküntü yaşarlar. Oysa bu kadar ağır bir bedel ödemeden, alkol içmeyi kontrol edemediğinin farkına varıp yardım arayışına girmek en iyisidir.

Alkolizm bütün aileyi etkileyen aynı zamanda aile tarafından etkilenen bir hastalıktır. Ailelerin alkolik hastayı destekleyen tavrı onun dibe vurmasını ya da dibe vurduğunu fark etmesini engeller. Başka bir deyişle: Alkolik parasız kalır, annesi para verir, karakola düşer babası kurtarır, hasta olur eşi hastaneye götürür vb.

Alkolün olumsuz sonuçlarıyla hasta kadar, ailesi de yüz yüze gelir; o ise alkolün verdiği sarhoşluğa sığınıp bütün sıkıntılarını inkâr eder ya da başkalarını suçlar. “Karımın dırdırından, ailemin baskısından dolayı içiyorum.” bahanesini, sık duyarsınız oysa bu dırdır ve baskı alkole karşıdır.

Suçluluk ve anksiyete nedeniyle daha çok alkol alır, alkol aldıkça anksiyete ve depresyon derinleşir ve şu belirtiler ortaya çıkar: Uyku kalitesinde bozulma, gece uyanmalar, depresif duygu durumu, huzursuzluk ve sıkıntı hisleri, panik nöbetleri, göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes almada zorluk vb.

            Alkol vücutta nasıl ve nelere zararlı olur?

Materyalist dünyanın refah ve ekonomik bakımdan öncüsü durumda olan Amerika’da Kalp Hastalığı ve kanserden sonra alkolizm 3. önemli sağlık problemidir. Yılda on milyon kişiyi etkiler. 60 milyar dolara mal olur ve her yıl 200.000 kişinin ölümüne sebep olur.Motorlu araç ve yangın kaynaklı ölümlerin {e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}50’sinde, cinayetlerin {e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}67’sinde, intiharların {e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}33’ünde alkol birinci etkendir. Aşırı alkol alan bireylerde: Koroner Arter Hastalığı (kalp damarı tıkanması), aritmiler (kalp atışlarında düzensizlik), sırasıyla karaciğer yağlanması, alkolik hepatit, siroz ve karaciğer kanseri, üst gastrointestinal kanserler, total alkol sendromu, cinayet, seks cinayeti, trafik ve endüstri kazaları, hırsızlık ve psikoz riski artmaktadır.

ALKOLİZMİN SONUÇLARI

1-Tıbbi Bozukluklar

Akut problemler

Kronik problemler

Yoksunluk belirtileri

Karaciğer harabiyeti, kardiyomiyopati (kalp büyümesi), anemi (kansızlık), yüksek tansiyon, trombositopeni(pıhtılaşma sağlayan hücrelerde azalma), miyopati(kas yıkımı), kanser, teratojenite(anne karnındaki bebekte anormallikler), pankreatit(pankreas iltahabı),pnomoni(zatüre), merkezi sinir sistemi bozuklukları(retrobulbar nörit, Wernike-Korskof Sendromu ve bunaması, serebeller atrofi)

2-Sosyal Bozukluklar

Boşanma, terk edilme

İş sorunları, devamsızlık

Ev-iş-trafik kazaları

Adli problemler

3-Alkol Yoksunluğu Belirtileri

Otonomik hiperaktivite (terleme, nabız 100’ün üstünde)

Titreme

Uykusuzluk

Bulantı ve kusma

Geçici halusinasyon ve ilüzyonlar: Alkolü bıraktıktan sonra 1-2 gün içinde görülür.

Psikomotor ajitasyon

Anksiyete

Grand mal konvülzyonlar (epileptik nöbetler):Alkolü bıraktıktan sonra 2 gün içinde görülür.

Deliryum tremens: Uzun süre fazla miktarda fazla alkol alan kişilerde alkolü kestikten 2-3 gün sonra ortaya çıkabilen, ölüm riski taşıyan bir tablodur.

Bilinç ve konsantrasyon bozukluğu, görsel halusinasyonlar(gerçekte var olmayan şeylerin görülmesi),bulunduğu zamanı ve yeri karıştırma ile kendini belli eder, hızlı başlayıp dalgalı bir seyir gösterir.

4-En sık eşlik eden psikiyatrik bozukluklar:

—Majör Depresyon: Alkol bağımlılarının {e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}30-50’sinde görülür.

—Anksiyete bozuklukları:{e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}30 sıklıktadır. Erkeklerde sosyal fobi, kadınlarda agorafobi sıktır.

—İki uçlu duygudurum bozukluğu(manik depresif b)

—Diğer madde bağımlılıkları: Başta sigara olmak üzere esrar vs.

—Kişilik Bozuklukları: Antisosyal ve sınırda kişilik bozuklukları.

Koruyucu hekimliğin amacı insan hasta olmadan gerekli önlemleri almaktır. Nasıl ki bulaşıcı hastalıklardan korunmak için devletlerin bütçelerini sarsacak kadar milyonlarca para harcayıp aşı, dezenfektan, broşürler hazırlanarak insanlar korunmaya çalışılıyorsa, alkolün sağlığımıza ve çevremize vermiş olduğu zararlı etkilere, trafik kazaları, ekonomik kayıplar, aile içi boşanmalar, sosyal problemler gibi, sayılamayacak kadar olumsuz etkiler daha bilmediğimiz niceleri asırlarca önce yüce dinimizce alkol yasaklanarak hastalık daha ortada yokken koruyucu önlemler alınmış olmaktadır.

Bugün tıp dünyası içkinin insanlığa verdiği zarar üzerinde ittifak halindedir. İstatistikler ile bazı devletlerin zaman zaman teşebbüs ettiği içki yasağı bunun, iktisadi, sosyal ve ahlaki zararlarının en açık delilleridir.

Sarhoşluk veren içkiler zamanla alışkanlık ve bağımlılık sağladığı için az içmenin giderek çoğa kaçtığı, önceleri azı tesir ederken alışkanlık arttıkça aynı miktarın tesir etmediği görülmektedir.

İslam dini, insanların dünya ve ahiret mutluluğunu, onları kötülüklerden uzaklaştırmayı hedeflediğinden, kişinin aklında, malında, sosyal itibar ve konumunda büyük zararlara, yıkımlara yol açan içkiyi kesin bir dille yasaklamış ve haram kılmıştır.

”Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları şüphesiz şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçınız ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçersiniz değil mi?”(El-Maide 25/90–91)

Peygamberimiz (S.A.V) ,müminlerin içki içmeleri şöyle dursun ,içki bulunan sofraya oturulmasına bile izin vermemektedir.:”Allah’a ve ahiret gününe iman eden kimse ,üzerinde içki dolaştıran sofraya asla oturmasın!”

Hz.Enes (R.A):”Resulullah (S.A.V),içki ile ilgili olarak on kişiye, üretene, kendisi için üretilene, içene, taşıyana ve taşıtana, sunana, satana ve bunun parasını yiyene, satın alana ve satın aldırana lanet etti demiştir.”

İçki her türlü kötülüğe yol açtığı için Peygamber Efendimiz onu ”kötülüklerin anası ”(Ümmü’l-Habais) diye nitelemiştir.”Muhakkak ki içki deva değildir, bilakis hastalıktır(hastalık vericidir)”buyurmuşlardır.

Allah’ın, en güzel bir şekilde yarattığı, bilgi nimeti ile donattığı, yaratılan her şeyi emrine verdiği sayısız nimetler bahşettiği, duygu, düşünce ve akıl gibi özelliklerle diğer varlıklara üstün kıldığı, meleklerin kendisine secde ettiği değerli bir varlık olan insan, Allah’a ve Resulü’ne şüphesiz bir şekilde inanmak ve inandığı gibi yaşamakla ruh ve beden sağlığını koruyabilir.

İnsanın dünya hayatında yaratılışına uygun bir hayat sürmesi, ebedi yurdunda da saadete ulaşması için yaradılıştan kendisine verilen mükemmeliyetini muhafaza etmesi, onu bozmaması başta gelen bir sorumluluğudur. Kalpler, Allah’ın emrettiklerini yapıp yasaklarından uzak durarak ıslah edilebilir. Allah’ı unutmak ve İslam’ı yaşamayı terk etmek, kalbin helâki demektir. Kendilerini ıslah etmek isteyenler Rab’leriyle irtibatı kesmemelidirler. Zira kalpler ancak Allah’ı anmakla tatmin olur.(Ra’d:13/28).Bunun dışındaki tedavi usulleri kalplerin rahatsızlığını arttırır.