İçeriğe geç

Başımızdaki herhangi bir bölgenin; alın, şakak, göz arkası, boynun üst kısmı vb. ya da başımızın tamamında görülen sürekli, geçiçi, nöbet halinde ya da sık sık görülen ağrı ve ağrı çeşitlerinin tümüne baş ağrısı denir.

İnsanların {e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}80’inde zaman zaman ilaç almayı gerektiren baş ağrıları olur. Baş ağrısı olan klişilerin ancak {e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}10’unda, baş ağrısı kişiyi iş ve gücünden alıkoyacak derecede şiddetlidir. Baş ağrısı nedeniyle hekime başvuran hastaların ancak {e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}5-7’sinde baş ağrısına yol açan beyin uru, beyin damar hastalığı (beyin kanaması, beyin damarı tıkanıklığı), beyin veya yüz yapılarında iltihap hali gibi yapısal bir bozukluk vardır. Bir diğer ifadeyle baş ağrısı şikâyetiyle hekime başvuran hastaların {e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}90’ında, yapılan incelemeler sonucu başta ya da bedende baş ağrısına yol açacak herhangi bir bozukluk bulunmaz. Yapısal bir bozukluğa bağlı olmayan bu tür baş ağrılarının belli başlıları aşağıda özet olarak verilmiştir:

MİGREN

Nöbetler halinde gelen, saatlerce bazen günlerce süren, hastayı işinden alıkoyan, bulantı bazen kusma yapan, ışıktan ve sesten rahatsızlığa yol açan, başın bir yarısını tutan, zonklayıcı, şiddetli baş ağrısıdır. Kadınların ortalama {e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}15-20’si, erkeklerin {e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}10’unda görülmektedir. 10 ile 40 yaşları arasında görülür. 50 yaşından sonra baş ağrıları kısmen ya da tamamen ortadan kalkar.

GERİLİM BAŞ AĞRISI

Başın tümünü tutar. Çoğunlukla boyun ense kaslarının kasılmasıyla gider. Hasta tarafından ağırlık, yanma, sıkışma, basınç şeklinde tarif edilir. Bulantı ve kusma yapmaz, hareketle artmaz çoğunlukla hastanın aktivitelerini engelllemez. 5-10 dakika kadar kısa olduğu gibi günlerce de sürebilir. Ataklar şeklinde tekrarlar veya hiç geçmez, devamlıdır. Yıllarca süren ve sık baş ağrısı olan insanların {e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}60’ında gerilim baş ağrısı vardır.

KÜME BAŞ AĞRISI

Sıklıkla bir saat civarında süren, günde bir ya da birkaç kez gelen, bir taraf göz, alın ve şakakta yerleşik, ani başlayıp, ani sona eren şiddetli baş ağrısı ile karekterizedir. Baş ağrısına gözde kanlanma, gözyaşı akması, burun akması, burunda şişme, alın ve yüzde terleme, göz kapağı şişmesi, göz kapağı düşmesi ve o taraf göz bebeğinde küçülme gibi belirtiler eşlik eder. Ağrı günde bir kaç kere veya gün aşırı sıklığında gelir ve genellikle aynı saatlerde, çoğunlukla geceleri ortaya çıkar. Bu tür ağrı nöbetleri haftalar ya da aylar boyu sürdükten sonra kendiliğinden kaybolur.

KRONİK GÜNLÜK BAŞ AĞRISI

Hastalarda yıllardan beri her gün gelen, sabahtan akşama kadar devam eden, zaman zaman hastayı yatıracak kadar şiddetlenen sürekli baş ağrısı vardır. Hastaların çoğunda başlangıçta migren, bir kısmında da gerilim tipi baş ağrısı bulunur.  Bunlar giderek sıklaşır ve her gün gelen baş ağrısına dönüşür. Bir kısım hastada ise migren ya da gerilim tipi baş ağrısı olmaksızın doğrudan kronik günlük baş ağrısı gelişir. Kronik günlük baş ağrısı olan hastaların çoğu sürekli ağrı kesici ilaç alır. Ağrı kesici ilaçlar, baş ağrısını geçirmediği halde hasta ağrı ilacı almaya devam eder; çünkü ağrı ilacı almadığı zaman baş ağrıları şiddetlenir. Bu nedenle hastada bir çeşit ağrı kesici ilaç bağımlılığı gelişir.

RUHSAL NEDENLİ AĞRI VE BAŞ AĞRILARI

Ağrı, ruhsal nedenli ağrı bozukluğunda ana şikâyeti oluşturur veya başka çeşitli ruhsal hastalıkları belirtilerinden biri olarak ortaya çıkar. Ruhsal nedenle ağrı bozukluğunda belirli bir bedensel nedene bağlı olmayan, psikolojik etkenlerle ilgili olabilen ve kişinin bireysel, toplumsal ve meslekî olarak işlevlerini önemli derecede bozan ağrı şikâyeti vardır.

Değişik ruhsal nedenle ağrılar belirli bir anatomik yapıya uymaz, bedenin birbiriyle ilgisiz birden çok yerinde ortaya çıkabilir. Ağrının yeri zaman içinde değişiklik gösterir. Tedavi ile bir bölgedeki ağrı geçerse bir başka bölgede tekrar ortaya çıkar. Ağrı ilaçlarının yararı olmaz. Ağrı şikâyeti genellikle devamlıdır. Ağrıyla ilgili bilgiler çok güç alınır; hastalar çoğu kez belirsiz, birbiriyle çelişik ya da uyumsuz cevaplar verir. Ağrı ruhsal nedenlerle ortaya çıkmasına rağmen hastalar genellikle duygusal sorunları ve çatışmaları olduğunu kabul etmez, ruhsal durumları ile ağrı arasında bağlantı kuramaz ve ağrılarının gerçekliğini ve ağır şekilde hasta olduklarını ispata yönelik abartılı durumlar sergilerler. Ruhsal nedenli ağrılarda tedavi esas olarak ilaç ve psikoterapidir.

YAPISAL BOZUKLUKLARA BAĞLI OLMAYAN ÇEŞİTLİ BAŞ AĞRILARI

Çoğu zaman fiziksel etkilerle ortaya çıkan, nadiren tedavi gerektiren baş ağrılarıdır. Başın dıştan basısına bağlı baş ağrısı, başın soğukta kalmasına bağlı baş ağrısı, soğuk gıda yenilip içilmesine bağlı baş ağrısı, öksürük sırasında ortaya çıkan baş ağrısı, egzersiz sırasında ortaya çıkan baş ağrısı gibi ağrılar bu grupta sayılabilir.

Hangi durumlarda baş ağrısı kaygı uyandırmalı ve doktora müracaat edilmelidir?

Sık olmamakla birlikte baş ağrıları ciddi rahatsızlıkların habercisi olabilir. Baş ağrılarınız aşağıdaki özeliklere sahip ise incelenmesi gerekir; donanımlı bir hastanenin Nöroloji bölümüne müacaatınız önerilir:

  • Ağrı aniden ve çok şiddetli olarak ortaya çıkıyorsa
  • Yeni ortaya çıkmış ve giderek daha fazla rahatsız eden baş ağrısı varsa
  • Ağrı olduğunda çift görme, elinde ayağında tutmama veya konuşma bozukluğu gibi sorunlar da oluyorsa
  • Baş ağrısı öksürmek, ıkınmak gibi aktivitelerle artıyorsa
  • Baş ağrısı kullanılan ağrı kesicilere yanıt vermiyorsa
  • Baş ağrısı ile birlikte fışkırır tarzda kusma ve ateş olmuşsa
  • Geceleri ağrı ile uyanılıp tekrar uyumakta zorlanıyorsa
  • İlk kez 50 yaşından sonra ortaya çıkmışsa
  • Ağrı baş bölgesine alınmış bir darbe veya kaza sonrası ortaya çıkmışsa
  • Her sabah baş ağrısı ile uyanılıyorsa
  • Şu ana kadar başınızın hiç böyle ağırmadığını düşünüyorsanız.

Hangi faktörler migren ataklarını tetikleyerek baş ağrısına neden olurlar?

Açlık: Diyet, öğün kaçırma vb.

Yiyecekler: Çikolata, süt, peynir, balık ürünleri, buğday, mayalı ürünler ve alkol.

Sigara: Nikotin.

Uyku: Çok veya az uyku, uyku saatlerini değiştirme, jet lag.[1]

Hormonal dengede değişiklik: Menopoz dönemi, menstruasyon dönemi veya öncesi, hamilelik, doğum kontrol hapları.

Çevre Koşulları: Sıcak, soğuk, ışık, gürültü, havalandırma, çeşitli kokular, kuru hava, dumanlı ortamlar (özellikle sigara).

Fiziksel Aktivite: Egzersiz.

Stres: Stresli ortam veya bu ortamdan ayrılma.

Baş ağrısı nedeniyle ağrı kesici kullanımında nelere dikkat edilmelidir?

Ağrı kesiciler, baş ağrısını giderir; ancak ağrının nedenini ortadan kaldırmaz. En iyi etkiyi, ağrı ilk ortaya çıktığında alındıklarında gösterirler. Ağrı kesiciler söz konusu olduğunda, “daha çok ilaç içmenin daha çok rahatlama sağlamayacağı” bilinmeli; aksine bu durumlarda yan etki olasılığı artmaktadır. Ayrıca bu durum, ilacın gereğinden fazla kullanımına bağlı baş ağrılarına da neden olabilir. Ağrı kesici ilaçlarla baş ağrıları ortadan kalkıyor olsalar bile, eğer ağrı kesici kullanım doz ve sıklığı fazla ise mutlaka doktorunuzla görüşmelisiniz.

Bilinmelidir ki ağrı tedavisinde temel olan, ağrının ortaya çıkmasının engellenmesi; bunun için de nedeninin bilinmesidir.

Ağrı Kesiciler

  • Hafif derecedeki baş ağrılarını tedavi etmekte kullanılabilir.
  • Bazı ağrı kesicilerin yüksek dozlarda kullanılabilmesi için doktor tarafından tavsiye edilmiş olması gereklidir.
  • Ağrı ilk ortaya çıktığı sırada alınırlarsa en fazla etkiyi gösterirler.
  • Doktorunuz aksini tavsiye etmediği sürece ağrı kesici ilaçlar prospektüsünde yazılandan daha sık veya daha yüksek dozda alınmamalıdır.
  • Bu ilaçların midenizi rahatsız etmesini önlemek için tok olarak kullanılmaları önerilir.
  • Bazı ağrı kesiciler uyku veya dalgınlık durumu yaratabilecekleri için araba kullanılmaması veya tehlikeli olabilecek faaliyetlerde bulunulmaması gerekir.
  • Bu ilaçlarla birlikte alkol, alerji ilaçları ve uyku ilaçları alınmamalıdır.
  • İlaçlar, doktorunuzun belirttiği şekilde alınmalıdır.
  • Belirtildiği şekilde almanıza rağmen ilaç baş ağrınızı gidermiyorsa doktorunuza başvurun.
  • Bazı baş ağrısı ilaçlarının etkili olmaya başlaması zaman almaktadır. Bu sebeple doktorununzun onayını almadan ilaç kullanımına son vermeyin.
  • Hiçbir zaman dozu arttırmayın veya tavsiye edilenden fazla almayın.
  • Kalıcı yan etkiler farkederserniz hemen doktorunuza başvurun.
  • Yeni bir tedaviye başlamadan önce doktorunuza aldığınız diğer ilaçları ve varsa rahatsızlıklarınızı belirtin.

Baş ağrısını önlemeye yönelik ilaçlar (profilaktik (koruyucu) ilaçlar) konusunda bilinmesi gerekenler nelerdir?

Ağrıyı önlemeye yönelik ilaçlar, bazı durumlarda baş ağrılarınızın sıklığını gidermek için kullanılmaktadır. Ağrı kesicilerden farklı olarak başınız ağrımıyor bile olsa her gün alınmaları gerekmektedir. Bu ilaçlar tüm baş ağrılarını önlemese bile baş ağrısı sıklığını ve ağrıların şiddetini azaltmaktadır. Aslında baş ağrısının daha az yaşanması ilaç tedavisinin işe yaradığını göstermektedir. Baş ağrıları şiddetli olduğundan ve ay içerisinde daha sık yaşanmaya başlandığında önleyici tedaviye başvurulabilir. Baş ağrınızın durumuna göre doktorunuza bu ilaçların size uygun olup olmadığını danışabilirsiniz.

İleri Yaşlarda Görülen Baş Ağrıları

İleri yaş, birçok hastalık ve belirtinin ortaya çıktığı bir dönemdir. Fakat baş ağrısı bu genellemenin dışında kalmaktadır ve farklı yaş gruplarında görülme sıklığına bakıldığında yaş ile beraber baş ağrısının sıklığının azaldığı görülmüştür. Yaşla beraber her iki cinsiyette baş ağrısının sıklığının azalması yanında baş ağrısı nedenleri de genel popülasyona (nüfûsa) göre farklılık göstermeye başlar.

Yapılan çalışmalar bu farklılığın sekonder (ikincil) baş ağrıları lehine arttığını göstermiştir ve bu nedenle ileri yaşlarda ortaya çıkan baş ağrıları ayrıntılı bir inceleme gerektirmektedir. Normal populasyonda {e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}5-15 olan migren prevelansı[2] 50 yaşından sonra {e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}2-3’lere kadar düşmektedir. Yine yaşla birlikte auralı migren yok denecek kadar azalmakta ve bazen auralı migren[3] aurasız migrene dönüşmektedir.

Gerilim tipi baş ağrısının görülme sıklığı da ilerleyen yaşla birlikte azalmaktadır. İleri yaş, birçok ilacın birlikte kulllanılmasını gerektiren bir dönemdir. Yine bu yaşlarda kişi, ilaç kesilmesi ve yan etkisi gibi durumlara daha yatkındır. Servikal spondiloz (boyun kireçlenmesi), Temporal arterit (dev hücreli arterit), glokom (göz tansiyonu), temporomandibuler eklem ve çene bozuklukları ve kulak, burun, boğaza ait yapısal bozukluklar daha bu yaşlarda baş ağrısına neden olabilirler.

Hafif veya orta derecede hipertansiyon, sanılanın aksine migren ataklarını proveke etmek dışında baş ağrısına neden olmaz. Diastolik basıncı 130 mmHg’nin üstüne çıktığı durumlarda ise genelde sabahları, oksibitale lokalize (başın arka kısmında), 1-2 saat süren künt bir ağrı hissetilir. Daha nadiren kan basıncının ani olarak çok yükseldiği durumlarda patlayıcı ve çok şiddetli baş ağrısı hissetilebilir.

Görüldüğü gibi ileri yaşlarda ikincil veya semptomatik baş ağrılarına rastlama sıklığı diğer yaş gruplarıyla kıyaslanınca artmaktadır. Bu nedenle bu yaşlarda yeni başlangıçlı bir ağrı ile karşılaşıldığında veya daha önceden var olan ağrının karakterinde değişiklik saptandığında kraniyel BT veya MR, lomber ponksiyon ve biyopsi gibi daha ileri tetkikler yönelmek doğru olacaktır.

 

 

[1] Jet lag: Kısa zamanda uzun mesafeler kateden insanlarda farklı zaman dilimlerine ulaşılmasına bağlı olarak biyolojik ritmin bozulması.

[2] Prevalans: Belli bir zaman dilimi içinde genel nüfusta bir hastalığın ortaya çıkış sıklığı.

[3] Auralı migren (Migraineur): Baş ağrısı başlamadan hemen önce, kısa süreli olarak hissedilen bazı belirtiler.