İçeriğe geç
Anasayfa » GASTROİNTESTİNAL GAZ

GASTROİNTESTİNAL GAZ

Gaz şikâyetleri yaygın bir problem olmasına karşın bilimsel açıdan dikkat çekici veya ciddi olarak kabul edilmediğinden tanı ve tedavisi genellikle tatmin edici olmamaktadır. Gaz, gastrointestinal sistemde(GİS) normalde de bulunmaktadır. Gazın oluşumu, dağılımı, atılımı ve miktarı ile ilgili değişiklikler ve bozukluklar birtakım semptomlara yol açabilmektedirler. Gastroenteroloji polikliniklerine müracaat eden hastaların önemli bir kısmının esas geliş nedenleri gazla ilgili semptomlardır. ({e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}20-{e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}40)

Hastalar gazı, aşırı geğirti, karında gözle görülür derecede veya görülmeyen şekilde şişkinlik hissi ve aşırı Flatulans (gaz çıkarma) şikâyetlerinden biri ya da birkaçı ile tanımlamaktadırlar. Genel toplumdaki yaygınlığı {e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f} 16–30 arasındadır (1,2).

Gaz Volümü;

Gönüllüler üzerinde yapılan bir çalışmada normal kişilerde GİS’deki gaz miktarı 200-230mlt ölçülmüştür (2). Bu miktarın 400-1500ml arasında olduğunu gösteren çeşitli çalışmalarda mevcuttur (3). GİS’teki gaz volümünü etkileyen çeşitli faktörler söz konusudur.(3) Yenilen gıdaların cinsi, yutulan havanın miktarı, bağırsağın sindirim kapasitesi, geğirti ile dışarı atılan hava miktarı, kanda bağırsağa ve bağırsaktan kana difüze olan gazın miktarı, bağırsaktaki bakteriyel floranın durumu, bağırsakların mobilitesi, kişinin fiziksel aktivite durumu ve emosyonel stresin derecesi.

Gazın Bileşimi;

Normalde GİS ‘deki mevcut gazın yaklaşık {e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f}99’unu oluşturan, hepsi de kokusuz olan 5 gaz söz konusudur. (nitrojen, oksijen, karbondioksit, hidrojen ve metan), (tablo 1)

Tablo 1 Gastrointestinal Gazın Bileşimi

GAZ                        MİDE({e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f})                 BARSAK({e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f})         FLATULANS({e0a8e66316dc8f5d591ba55bcacf7338a4d87a0882161bf818f1807d6da55e8f})

Nitrojen                    79                              23-80                    11-92

Oksijen                     17                               0,1-2,3                  0-11

Karbondioksit         4                                5,1-29                    3-54

Hidrojen                   –                                0,06-47                0-69

Metan                       –                                  0-26                     0-56

Eser Gazlar              –                                 <1                          <1

Barsak Gazının Kaynağı

Barsak gazları 3 farklı kaynaktan köken almaktadır:

  1. a) Yutulan hava
  2. b) Gazların intraluminal oluşması
  3. c) Kandan difüzyon

Gazların Dağılımı

GİS’e giren ya da GİS’te oluşan gaz, olduğu yerde kalmaz, ya geğirti ya da flatulans ile çıkarılır, bakterilerce tüketilir veya kana difüze olarak akciğerlerle atılır. Midedeki gaz, geğirti ile atılamazsa, peristaltik dalgalarla bağırsaklara doğru iletilir

KLİNİK GAZ SENDROMLARI

Gazlı hastaların ana şikayetleri şunlardır: Tekrarlayan sık geğirtiler, karında şişkinlik, dolgunluk ve rahatsızlık hissi, aşırı yellenme.

Geğirme;

Geğirti normal fizyolojik bir olaydır, özellikle aşırı ya da hızlı bir yemekten sonra görülebilir. Hastanın yakınında bulunan kişilerin dikkatini çekmeye başlamışsa, geğirti anormal düzeye gelmiş sayılabilir. Geğirtilerde, hava yutma önemli role sahiptir. Maksatlı ya da bilerek hava yutmanın dışında başka şekillerde de hava yutulabilir. Bunlar:

– Hızlı yemek ya da içmek

– Yerken çok konuşmak

– Sigara, puro ya da pipo gibi bir objeyi emmek.

– Pipetle sıvı içmek

– Sakız çiğnemek

– Nadir hava yutma nedenleri (uygun olmayan takma dişler), astım atakları, reflü hastalığı,stresli durumlar.

– Gaz içeren ya da oluşturan katı yada sıvı gıdaların alınması da geğirtilere yol açabilmektedir.

GİS’e giren hava volümünü azaltmak için yiyecekler iyice çiğnenmeli, yemek eylemi yavaş ve telaşsız olmalıdır. Asla iyice çiğnenmeden yutulmamalıdır. Hasta su içerken, sıvının yüzeyini üst dudağa değdirerek hava yutmaya engel olmalıdır. Küçük ağızlı bir şişeden ya da pipetle içmek uygun değildir.

Yemekler arasında tükürük akışını uyaran durumlardan kaçınmalı ve böylece hava yutmaya engel olunmalıdır. (Ör: sakız çiğnemek, puro içmek, sert şeker yemek, aşırı sigara içmek). Gazlı içeceklerden, effervesan ilaçlardan, içinde hava bulunan gıdalardan da sakınılmalıdır.

Bir oturuşta fazla yemek yerine, daha az ve daha sık yemek faydalıdır. Yemekler az yağlı olmalıdır. Yağ ve hava midede bir araya geldiğinde intragastrik basıncı arttırırlar; yağ gastrik boşalımı geciktirir ki bunlar da abdominal rahatsızlık hissi uyandırırlar ve hastayı geğirmeye zorlarlar.

Şişkinlik, Doygunluk ve Abdominal Rahatsızlık Hissi

Abdominal rahatsızlık hissi ve şişkinliğin fazla miktarda gazdan olduğu düşünülür ve birçok gastroİntestinal yakınma ile beraber olur. Yapılan çalışmalarda bu grup hastalardaki gaz miktarı normal kişikerle benzer olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Bu kişilerdeki intestinal transit zamanı, normal kişilere göre daha uzundur. Sorumlu mekanizmalar daha ziyade, intestinal motilite bozuklukları ve intestinal distansiyona karşı artmış bir ağrı cevabı ile ilişkili görünmektedir.

Bu tür şikâyetleri olanlar genellikle bu semptomların düzensiz aralıklarla çıktığını ifade ederler. Uzun süreli ve sık tekrarlayan semptomlara rağmen hastaların genel sağlık durumları iyidir, kilo kaybı ve iştahsızlık yoktur. Hastalar ne yeseler gaz oluştuğunu ifade ederler. Genellikle yemekten kısa bir süre sonra şikâyetleri başlar. Nadiren aşırı geğirti veya yellenme, bazen her ikisi de eşlik edebilir.

Semptomları yeni başlayan 50 yaş üstü hastalarda, gaz semptomlarının hastayı uykudan uyandırması söz konusu ise kilo kaybı, demir eksikliği anemisi, kusma ve dışkıda gizli kan (+)’liği varsa bu bulguların varlığı alarm semptomlar olarak kabul edilmeli ve detaylı araştırmalar mutlaka yapılmalıdır.

Aşırı Flatulans (Gaz Çıkarma)

Tam olarak sindirilmeyen ve absorbe edilmeyen gıda artıklarının bakteriyel fermantasyon ve yutulan hava; kolon gazı oluşumunun ana mekanizmasıdır. Laktaz enzimi noksanlığı olanlarda laktoz içeren gıdaların alınması gaz oluşumuna yol açmaktadır.

Sindirimi etkileyen hastalıklar aşırı gaz ve flatulansa yol açabilmektedirler. Bunlar arasında kronik pankreatit, enteritler, çölyak hasralığı, protein kaybettiren enteropatiler, İntesitinal bakteriyel aşırı üreme, iskemik barsak hastalığı motilite bozuklukları ve parasitozlar sayılabilir.

Bu problemin belirgin olduğu hastalar, sosyal yaşantılarının kısıtlandığını, iş yerlerinde sıkıntıya düştüklerini ifade ederler.

Ana şikâyet aşırı gaz çıkarılmasıdır. Nadiren aşırı geğirti veya şişkinlik ve dolgunluk eşlik edebilir. Normalin üst hududu günde ortalama 25 adet flatulandır. Bu sayıyı aşan bir flatulans söz konusu ise bunun sebebinin araştırılması gerekmektedir. Bu problem yıllardan beri varsa ve hastanın genel sağlık durumu stabil ise pek az tetkik yeterli olabilir.

Şayet hasta, gaz probleminin yakın zamanda ortaya çıktığını ifade ediyorsa ve alarm semptomlarda varsa gastrointestinal sistem mutlaka araştırılmalıdır.

Süt ve süt ürünleri, en çok suçlanan gaz yapıcı gıdalardır. Çünkü 5 yaşın üstündekilerde barsak hücrelerinde laktaz noksanlığına sık rastlanmaktadır. Sindirilemeyen laktaz kolondaki bakterilerce parçalanır, hidrojen, karbondioksit ve metan gazı oluşur.

Bir araştırmada gıdaların gaz oluşumu üzerine etkilerine bakılmış. (4) (tablo 2)

Tablo 2. Gıdaların, Oluşturdukları Flatulans Sayısına Göre Tasnifi:

Normal flatojenik Gıdalar

-Et, balık, kümes hayvanları.

-Sebzeler (marul, salatalık, brokoli, biber, avokado, domates, bamya, zeytin, kabak)

-Karbonhitratlar (pirinç, mısır cipsi, patates cipsi, patlamış mısır)

-Tüm kabuklu yemişler.

-Çeşitli gıdalar (yumurta, sütsüz çikolata, su, jöle )

Orta derecede flatojenik gıdalar

-Patates, patlıcan, ekşi meyveler, elma, ekmek, hamur işleri

Aşırı flatojenik gıdalar

-Süt ve süt ürünleri, fasulye, soğan, nohut, havuç, kereviz, muz, kayısı, erik, simit, kara lahana, lahana gibi.

Kalori kısıtlanması için normal şekerin yerine kullanılan tatlandırıcılardan sorbital ve fruktoz tam olarak absorbe edilmez ve bu yüzden gaz oluşumuna katkıda bulunurlar.

Bu yüzden soda, fruktoz içeren meyve suları, tatlandırıcılar ve bu tatlandırıcıların kullanıldığı ürünler (sakız dâhil) kısıtlanmalıdır.

Gaz probleminin, gastroenteroloji poliklinikleri için önemli bir başvuru nedeni olduğu hiç unutulmamalıdır. Semptomlardan sorumlu faktörler çok sayıdadır ve gastrointestinal sistemdeki gaz volümü de oldukça değişkendir. Gazın akılcı tedavisi altta yatan bu faktörleri anlamayı gerektirir. Aşağıda yer alan broşür, hastaları bilgilendirmek amacıyla hazırlanmıştır. (5)

GAZ PROBLEMİ OLAN HASTALARIN BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

Gaz problemine toplumda sık rastlanılır. Bu durum üç şekilde karşımıza çıkar: Aşırı geğirti; karında şişkinlik, dolgunluk ve rahatsızlık hissi; aşırı yellenme. Bazen bunların ikisi, nadiren üçü bir arada olabilir. Bunların çeşitli nedenleri vardır (aşırı stres ve bilerek yada farkında olmadan hava yutma, reflü hastalığı, gastrit, ülser, mide kanseri, spastik kolon, laktoz intoleransı, fruktoz intoleransı gibi sindirim bozuklukları, parazitler, enfeksiyonlar, kolit, kolon kanseri vs).Bu şikayetlere sahip olan hastaları gastroenteroloji uzmanına muayene olmaları ve gerekli incelemelerin yapılması gerekmektedir. Bu şikâyetlerin altında yatan neden bulunabilinirse tedavi de ona göre yapılır ve sorun hallolabilir. Belirgin bir neden bulunamazsa tedavi de zordur. Hastanın hekimine güven duyması, talimatları harfiyen uygulaması ve iyi bir iletişim, tedavide büyük öneme sahiptir.

Gazlı hastalara genel öneriler aşağıda sıralanmıştır. Hastanın bunlara elinden geldiğince uymaya çalışması, problemin çözümüne yardımcı olacaktır:

– Bilerek ya da farkında olmadan aşırı hava yutma, sindirim kanalındaki gazın en önemli kaynağıdır. Buradaki öneriler bu olayı azaltmayı amaçlamaktadır. İyi çiğnemeden yutmamalı, yemekler daima sükûnet içinde, acelesiz, huzur dolu bir atmosferde stres ve münakaşadan uzak bir ortamda yenilmeli (çok heyecanlı ya da sinirli iken yemek yenilmemeli) ,yerken çok konuşmamalı, katıları su ile yutmamalı, suyu geniş ağızlı bir bardaktan üst dudak suya değecek şekilde içmeli, sıvıları boğazda düğümlenecek şekilde içmemeli, şişeden, fincandan ya da pipetle sıvı içmemeli, sakız çiğnememeli, sert şeker yememeli, puro, pipo, sigara içmemeli, ağzı açık uyumamalı (burun tıkanıklığı olanlar KBB uzmanlarıyla görüşüp bu sorunlarını halletmelidirler ), derin iç çekmemeli, uygun olamayan takma dişler değiştirilmelidir.

– Bir oturuşta fazla yemek yerine, az ve sık öğünler tercih edilmelidir.

Yemekler az yağlı olmalıdır. Fazla yağlı gıdalar gaz oluşumunu arttırırlar.

– Aşırı gaz oluşumuna neden olana gıdalardan kaçınılmalıdır: Süt, özellikle laktoz intoleransı (sütü sindiren enzimin noksanlığı) varsa ayran, yoğurt, beyaz peynir gibi süt ürünleri, sarımsak, soğan, fasulye, nohut, bakla, bezelye, havuç, kereviz, patates, patlıcan, mantar, kara lahana, lahana, Brüksel lahanası turp, pırasa, kuru üzüm, muz, kayısı, erik, kiraz, çilek, kavun, karpuz, elma, ekşi meyveler (portakal, kivi, armut), şeftali, bulgur, mercimek, buğday tohumu, simit, sufle, beze, sünger kek, hamur işleri, çok şekerli ve ağdalı tatlılar.

-Gaz yapmayan gıdalar: Et, balık, makarna, tarhana çorbası, unlu çorbalar (yayla, şehriye, pirinç), kümes hayvanları, marul, salatalık, brokoli, biber, avokado, domates, bamya, zeytin, kaşar peyniri, karnabahar, kuşkonmaz, kabak, enginar, tropikal yeşil fasulye, pirinç, mısır cipsi, patlamış mısır, kabuklu yemişler, yumurta, sütsüz çikolata, su.

Aşırı sebze-meyve tüketiminin gaz oluşumunu kolaylaştırabileceği unutulmamalıdır.

– Yemeklerden sonra sırtüstü yatmamalı, dik oturmalı, ya da ayakta durmalıdır, yürüyüş de faydalıdır. Böylece gazın atılımı kolaylaşır.

-Gazlı içecekler, maden suyu, kola, soda, fruktoz içeren meyve suları tatlandırıcılar ve bu tatlandırıcıların kullanıldığı ürünler (sakız dahil), efervesan tabletler kısıtlanmalıdır.

– Ayrıca doktorun vereceği ilaçlar da tarif üzere kullanılmalıdır. Unutulmamalıdır ki gazın tedavisi oldukça zordur, ilaçlara rağmen şikâyetleri tekrarlayabilir. Hasta streslerini gidermeli (gerekiyorsa mutlaka psikiyatri yardım almalıdır) ve yukarıdaki tavsiyelere de uymalıdır.

KAYNAKLAR

  1. Dickman R,Fass R.Gaseousness and indigestion.Conn’s Current Therapy 2007: Text with Online.
  2. Agrawal A,Whorwel PJ, Review, article: abdominal bloating and ditsension in functional gastrointestinal disorders-epidemiology and exploration of possible mechanisms. Aliment Pharmacol Ther 2008; 27:2-10.
  3. Berk JE Gas.In:Haubrich WS, Schaffner F, Berk JE, eds. Bockus Gastroenterology. 5th ed. Philadelphia: WB Saunders, 1995.
  4. Levitt MD. Follow-up of a flatulent patient.Dig Dis Sci 1979; 24:652-4.
  5. Güncel Gastroenteroloji, Aralık 2010.14/4, ISSN:1301-2487