İçeriğe geç

Bayram ferah ve sevinç günü demektir. Bayram günlerinde erken kalkmak, yıkanmak, misvaklanmak(yani dişleri temizlemek), gül yağı gibi temiz, güzel kokulu şeyler sürünmek, halince elbiselerin en güzelini giyinmek, Hâk Teâlâ’nın nimetlerine şükür için ferah ve sürûr göstermek, rast gelecek din kardeşlerine karşı güler yüzlü bulunmak, mümkün mertebe fazla sadaka vermek, bayram gecelerini ibadetle ihya etmek müstehaptır, güzeldir.

Ramazan Bayramında bayram namazından evvel hurma gibi tatlı bir şey yenilmesi de müstehaptır. Camii şerife giderken bir ağırlık ve vakar ile gidilir. Namaza giderken gizlice tekbir alınması, namazdan sonra da mümkünse başka yoldan eve dönülmesi menduptur.

Bayram günlerinde Müslümanların birbirini tebrik etmesi, birbiriyle musafaha yapması (el tutuşması),birbirine “Ğaferallâhu lenâ ve lekum / Allah bizi de sizi de mağfiretine kabul buyursun.” gibi sözle duada bulunması da menduptur.

İnsan, ömrünü, bilhassa böyle mübarek günleri gafletle değil, gönül uyanıklığı ile geçirmelidir. Yoksa gaflet içinde geçen ömürlerin, günlerin bir faydası yoktur.

Ömürlerin, mübarek günlerin kıymetini bilemeyen, böyle günlere erişip de hala zevkinden, keyfinden başka bir şey düşünmeyen, memleketin selameti namına bir iş yapmayan kimselere acımak ve onları bu gaflet uykusundan uyandırmak lazımdır.

Şu mübarek günlerde zekâtları, fitreleri vermeli; elden geldiği kadar fakirleri, acizleri, yetimleri, dulları, öksüzleri sevindirmeye gayret etmeli; dargınlarla barışmalıdır.

Allah Teâlâ Hazretleri buyuruyor ki:

“Hakikat, iyi temizlenen ve Rabbinin adını zikredip de namaz kılan kimse umduğuna erişmiştir.”

Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz de hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor:

“Ramazan bayramı günü, kurban bayramı günü ve teşrik günleri bizim bayramımızdır Ey ehl-i İslam! Ve o günlerin her biri yemek ve içmek günleridir.”

* Bu yazı, Enver Baytan Hocaefendinin, Ayetler Ve Hadisler Işığında Hutbeler isimli kitabından ihtisar edilerek alınmıştır.