Namaz kelimesi Farsçadan dilimize geçmiştir. Arapça aslı Salât’tır. O da dua manasınadır. Şeriatta; takdir edilmiş vakitlerde, belli bir çerçeveye alınmış şartlarla, bilinen zikirlerden, hususi bölümlerden ibaret, kesin bir farzdır. İnkârı küfrü gerektiren, terki caiz olmayan, farz oluşu Kuran ile Rasûlüllah (s.a.v)in sünneti ve ümmetin ittifakıyla sabit olan bir ibadettir.[1]
Yazar: Mustafa KAZIMOĞLU
Bir muhterem okuyucumuz, intiharla ilgili makalemizi okuduktan sonra önce makalenin biraz açılmasını istemiş ve bir soru sorup kendince bazı tespitlerde bulunmuşlar. Okuyucumuzun ifadelerinin bir kısmını hiçbir tasarrufta bulunmadan aşağıda zikrediyoruz: “Soru: Filistin’de veya başka bir yerde Müslüman intihar eylemcisi olabilir mi?
Kişinin kendi canına kıyması ve organlarından bir organı telef etmesi günahı kebâir (büyük günah) dir. İntihar eden, hayata geri dönemeyeceği için, tevbesi de mümkün değildir.