Sahabe-i kiram, Kur’an’ın canlı bir süreç içerisinde adım adım inşa ettiği ilk ve tek nesildir. Hayatın her anını canlı nüzûl sürecinin rehberliğinde adım adım kat etmek, nüzûl sürecinin bir parçası olma bahtiyarlığına hiçbir zaman eremeyecek nesiller için –belki “anlaşılması” değil ama– “hissedilmesi” imkân dışı bir meseledir…
Yazar: Prof. Dr. Yavuz KÖKTAŞ
Bazı sorular eşliğinde günah-tevbe ilişkisini ele almaya çalışacağız. Önce şunu soralım: Günaha sevk eden faktörler nelerdir?
1. Hz. Peygamber’in (s.a.v), Kur’ân’ı Açıklama Görevi وَمَا أَرْسَلْنَا مِن رَسُولٍ إِلاَّ بِلِسَانِ قَوْمِهِ لِيُبَيِّنَ لَهُمْ فَيُضِلُّ اللّهُ مَن يَشَاء وَيَهْدِي مَن يَشَاء وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ “Biz her peygamberi mutlaka kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara emredilen şeyleri açıklasınlar. O, (iradesinde) yegâne (hâkim ve) galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir.”[1] وَأَنزَلْنَا إِلَيْكَ الذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ […]
GİRİŞ* Kur’ân, dinimizin temel kaynağıdır. Sünnet ise ikinci kaynaktır. Kur’ân ve sünnet bütün ulemanın ittifakıyla İslam Hukuku’nun ana dayanaklarıdır. Şurası bir gerçek ki, Kur’ân olmadan sünneti anlamak, yani bir Peygamber’in nasıl inşa edildiğini idrak etmek mümkün olmadığı gibi sünnet olmadan da Kur’ân’ı anlamak, yani Kur’ân’ın nasıl pratiğe aktarıldığını, bu pratikle nasıl bir ümmet […]